Responsive Ad Slot

Recep YAZICIOĞLU etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Recep YAZICIOĞLU etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Kaymakamlıktan Valiliğe Recep YAZICIOĞLU

Hiç yorum yok
T
okat ve ilçelerine katma değer katan, yönetimde oldukları dönemlerde yaşadıkları şehirlere izler bırakan siyasi figürlerini paylaşacağımız araştırma haberimizin ikinci konuğu Recep YAZICIOĞLU'nun 1971-1984 yılları arasında Rize Kalkandere'de başlayan Bahçe, Hamur, Ayvacık, Kırıkhan, Alaca derken Akçakoca'da sona eren 16 yıl kaymakamlık dönemini ve Türkiye'nin en genç valisi olarak atandığı Tokat Valiliği günlerine dair bilinmeyenleri 2. Bölümünde sizlerle…

  Yıl 1968, Recep YAZICIOĞLU, üniversiteden mezun olduğu yıl kaymakamlık sınavını kazanarak, Aydın’da, maiyet memuru (kaymakam vekili) olarak staja başladı. Altı ay boyunca ildeki bütün kurumlarda görev yapar, mevzuatları inceler, neler yapıldığını, müdürlerin nasıl çalıştığını, memur psikolojisini öğrenmeye çalışır.  O dönem edindiği deneyimlerle farklı olacağının sinyallerini verir genç kaymakam vekili: “Her şeyin devletten beklenmemesi gerektiğini söylüyordu. Onun derdi sistemliydi. Hep bu sistem değişmeli derdi. Çünkü sistem değişirse, Türkiye değişecekti.”

Kaymakam vekilliğinde tecrübesi artınca Ankara’ya kaymakamlık kursuna çağrılır ve başarıyla tamamladığı kurstan sonra nihayet kaymakamdır Recep YAZICIOĞLU. 1971-1984 yılları arasında Rize Kalkandere'de başlayan Osmaniye (Adana) Bahçe, Ağrı Hamur, Çanakkale Ayvacık, Hatay Kırıkhan, Çorum Alaca ve Bolu Akçakoca ile sona eren 16 yıl kaymakamlık dönemini Türkiye'nin en genç valisi olarak Tokat Valiliğine atanarak tamamlar. Bazen sistemle çatışır, sürgün yer ama ideallerinden vazgeçmez, halkın önceleri kızdığı sonraları gitmemesi için çabaladığı isimdir, O.

Kaymakamlık Günleri
  Recep YAZICIOĞLU’nun sistemle başa çıkma yarışı başlar artık, Rize Kalkandere'de, Türkiye’de ilk kez bir yol silah zoruyla açtırır, Alaca Kaymakamı iken makam odasına “Kapıyı vurmadan girin” şeklinde bir yazı asar, Bolu-Akçakoca’da Kahvehaneleri kıraathaneye dönüştürür.

Recep YAZICIOĞLU, ilk kaymakamlık deneyimini Rize Kalkandere’de edinir. Eski adı Kanlıdere olan ilçenin adı sürüp giden kan davalarıyla anılır. Rize’ye 28 kilometre uzaklıkta olan ve geçimini çayla sağlayan şirin ve zorlu bir ilçeye YAZICIOĞLU’nun ataması 12 Mart Muhtırası o dönemde gerçekleşir. Ülkede sıkıyönetim vardır, Türkiye genelinde yaşanan bu gerilimli havadan Kalkandere de nasibini alır.

Recep YAZICIOĞLU, Rize Kalkandere’ye atandığında, ilçenin tek caddesinin olduğunu, bunun da gelişmenin önünü tıkadığını görmüş. Üzerinde mısır ve çay tarlaları, ağaçları olan yolun büyük bir caddeye dönüştürmek için yetkililerle görüştükten sonra, geniş bir caddenin yapılmasına karar vermiş. Ancak yolun yapılacağı güzergah üzerindeki tarla ve bahçe sahiplerinin, buna kesinlikle izin vermeyeceği söylenmiş. Recep YAZICIOĞLU, bu işi nasıl yapacağını düşünmüş. Kaymakamlık odasına geldiğinde, köy hizmetleri müdürünü yanına çağırarak: “-Bana acele, bir greyder, bir de gözü pek, yapılı ve cesaretli bir greyder operatörü ver.” demiş. İstediği greyder ve operatör verilmiş. Bir cuma sabahı, evden, silahını kuşanarak, savaşa gider gibi çıkmış. Yolun açılacağı yerde, meydana gelebilecek herhangi bir olaya karşı, savcı ve jandarma hazır bekliyor. Kaymakam işaretini vermiş, yol üzerindeki ağaçlar, mısırlar kesilmeye başlanmış. Orada bahçesi olanlar, “Arazilerimiz gasp edildi.” diye bağırmaya başlasalar da greyder çalışmaya devam edince, kadınlardan biri “Beni öldürmeden geçemezsiniz!” diyerek, sırtını greydere dayamış. Recep YAZICIOĞLU, hemen olaya müdahale etmiş ve greyder, geniş bir yolu açıvermiş. Recep YAZICIOĞLU, bu olay nedeniyle, hayatında ilk kez, Cuma namazına gidemediğini söylemiştir.

Daha ilk kaymakamlığında politikacılarla çatışma yaşar ve tayini çıkarılır. Osmaniye Bahçe'ye tayinin çıktığını öğrenen Recep YAZICIOĞLU, eve geldiğinde ise neden gönderildiğini şöyle anlatır eşine: “Hanım, biz hiçbir zaman el etek öpmedik, başımız dik, alnımız ak görev yaptık. Mükâfat olarak Adana-Bahçe’ye sürdüler.” Politikacılarla kavgası ilden ile sürükler YAZICIOĞLU’nu.

Recep YAZICIOĞLU, 2. görev yeri o dönem Adana iline bağlı Bahçe'de sadece politikacılarla değil toprak ağalarıyla mücadele eder. Yıl 1974, Ceyhan nehri’nin su seviyesinin alçalmasından dolayı, yüzlerce dönümü, komşu toprak ağaları sürüp pamuk ekiyor. 5917 sayılı kanun, bu kişinin haksız tecavüzünü men eder. Fakat karar kağıt üzerinde kalır. Toprak ağaları çevredeki hayvan sahiplerinin nehre inmesine engel olduğu için şikayetler devam eder. Kaymakam Recep YAZICIOĞLU, jandarmayı yanına alıp işgal bölgesine gider, traktörün arkasına bağlattığı kütükle, pamuk tarlasını dümdüz eder.

Recep YAZICIOĞLU, 1975 yılında yedek subay olarak askerlik görevini tamamladıktan sonra sırasıyla Ağrı-Hamur, Çanakkale-Ayvacık, Hatay-Kırıkhan, Çorum-Alaca ve Bolu-Akçakoca’da kaymakamlık yapar.

Çorum Alaca Kaymakamı iken ilk defa makam odasına “Kapıyı vurmadan girin” şeklinde bir yazı asar. Halk ilk kez böyle bir şeyle karşılaştığı için kapının boyalı olduğunu zanneder. Yazı, uzun süre kapıda asılı kalınca herkes anlar kaymakamın niyetini.

Son kaymakamlık yeri Bolu-Akçakoca’da adından söz ettiren çalışmalara imza atar Recep YAZICIOĞLU, kahvehaneleri kıraathaneye dönüştürerek okuma salonları açar, Akçakoca’nın çehresini değiştirir. O dönem kaçakçılıkla anılan Akçakoca’da bir seferberlik başlar, herkes evindeki kitapları kahvehaneye taşımaya başladı. İlçede yıllardır devam eden kaçakçılığın önüne geçti böylece.

Recep YAZICIOĞLU, sürekli sistemle ve politikacılarla çatışsa da görev yaptığı yerlerde yaptığı çalışmalarla halkın teveccühünü kazanmıştır. Özellikle Bolu Akçakoca'daki çalışmalarıyla dönemin Başbakanı Turgut ÖZAL'ın dikkatini çekmiş, sonrasında Türkiye'nin en genç valisi olarak Tokat Valiliğine atanır.

Turgut ÖZAL ve “Yazıcıoğlu krizi” 
  Recep YAZICIOĞLU, sürekli sistemle ve politikacılarla çatışsa da görev yaptığı yerlerde yaptığı çalışmalarla halkın teveccühünü kazanmıştır. Özellikle Bolu Akçakoca'daki çalışmalarıyla dönemin Başbakanı Turgut ÖZAL'ın dikkatini çekmiş, sonrasında Türkiye'nin en genç valisi olarak Tokat Valiliğine atanmıştır.

Yaptığı çalışmalar dönemin Başbakanı Turgut ÖZAL’a kadar ulaşır: Başbakanlık müsteşarı  Hasan Celal GÜZELÖZAL’a “Tam istediğiniz biri” diye tanıtır kaymakam YAZICIOĞLU’nu. ÖZAL da “O zaman git çalışmalarını izle, bana haber ver” der.  Başbakan Turgut ÖZAL’ın talimatıyla Hasan Celal GÜZEL, henüz 30’lu yaşlarında olan genç kaymakam Recep YAZICIOĞLU’nun çalışmalarını yerinde izlemeye gider. GÜZEL, Ankara’ya döndüğünde kaymakamın çalışmalarını heyecanla anlatır Başbakan’a ve bunları bir rapor halinde Turgut ÖZAL’a sunar. Turgut ÖZAL da Recep YAZICIOĞLU’nun adını valiler kararnamesine alınarak Vali yapılmasını ister, ancak Kenan EVREN yaşından dolayı buna pek sıcak bakmaz. Başbakan ile Cumhurbaşkanı arasında “Yazıcıoğlu krizi” çıkar, aradaki bu sorun ancak altı ay sonra çözülebildi. Turgut ÖZAL baskın gelir ve Recep YAZICIOĞLU 36 yaşında, Türkiye’nin en genç valisi olarak Tokat’a atanır.

Tokat'a Merhaba
  Recep YAZICIOĞLU, 16 yıl kaymakamlık yaptıktan sonra, 1984 yılında, oldukça genç sayılacak bir yaşta (36 yaşında), Tokat valiliğine atandı. Kıdemli meslektaşları, “çocuktan
vali olmaz” diye onu küçümsemişlerdi.

Tokatlılar da, karşılarında “genç” bir vali görünce şaşırmışlardı, onlar için “Cumhuriyet Tarihinin en genç Valisi” olmasının dışında bir özelliği yoktu. Ama Recep YAZICIOĞLU, şehir kulübü’ne gitmiyordu, yüzü asık değildi, rakı değil süt içiyor, bundan önceki valilerin hiçbirine benzemiyordu. Tokatlılar, YAZICIOĞLU’nu yakından tanıdıkça, onu daha çok sevmeye başladılar ve birlikte, mucizeler gerçekleştirdiler.



      3. Bölüm “ Ve bir Vali gelir şehre, değişir Şehir”      
  Eğitim ve Sağlık Reformu
  Yazıcıoğlu Kooperatif Evleri
  Tokat Havalimanı
  Yasaklar
  Yılın Bürokratı


 Hasan AÇIKEL  Tokattan.net
   FOTO | listelist.com  KAYNAK | İbrahiminan.av.tr | kolikweb.com

Bir Güzel İnsan; Recep YAZICIOĞLU

Hiç yorum yok
Tokat ve ilçelerine katma değer katan, yönetimde oldukları dönemlerde yaşadıkları şehirlere izler bırakan siyasi figürlerini paylaşacağımız araştırma haberimizin ikinci konuğu Recep YAZICIOĞLU. Okul yıllığında “1948 yılında Sürmene’nin Yılmazlar Köyü’nde doğan arkadaşımız, halen Söke müftüsü Mustafa YAZICIOĞLU’nun en büyük oğludur. Aydın Lisesi mezunu olup, 1967 yılında evlenen arkadaşımızın en büyük merakı okumaktır...” cümleleriyle anılan Tokat Eski Valisi Rahmetli Recep YAZICIOĞLU'nun hayatına dair notların 1. Bölümü sizlerle…

  Prof. Dr. İlber ORTAYLI, kaleme aldığı “Defterimden Portreler” kitabında Efsane Vali Recep YAZICIOĞLU'nun portresini şu ifadelerle okuyucusuyla paylaşıyorduVali YAZICIOĞLU özgün ve özgür bir Anadolu çocuğuydu. Vali olmanın ötesinde kişiliğiyle ve yaptıklarıyla insanların dikkatini daha çok çekti. Ankara'ya geldiği zamanlar, onu mutlaka dersime davet ederdim. Sınıfta bütün Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin talebesi doluşurdu. Belli ki mesleğinin model kişiliğiydi. 

Kaymakam ve Vali Recep çok çalışırdı. Tembel ve işe yaramaz adamımız çok olduğu için Recep YAZICIOĞLU dokunulmazlık kazanmıştı. Vali konuşmaktan ve anlatmaktan yorulmazdı. Yazmaya da hiç üşenmezdi. Dahası var, insanları keskin zekası ve hırçın Karadeniz üslubuyla ikna etmeye de doymazdı. Gittiği vilayetlerde, yerel halkın en ilginç kişiliklerinden oluşan bir çevresi vardı. Vali ulaşılmaz adam değildi; elverir ki, saçmalamadan, yalan söylemeden, çalıp çırpmadan yanına gelin. Genç yaşında vali oldu. Çalıştı, merkezle de didişti, çevreyle de... 

Erzincan köylerine gittiğimizde halk valiyi karşılamak için arabanın önüne yığılır. Vali Recep ise ele avuca sığmaz, çoktan baraj gölüne dalmıştır, onları sudan selamlar. Şimdi dağın tepesindeki bir köydeyken, biraz sonra yamaç paraşütüyle ovadaki köyde biter.

Sıradışı bir Hayat
  Recep YAZICIOĞLU, 2 Haziran 1948’de Trabzon’un Sürmene ilçesine bağlı, Köprübaşı Yılmazlar Köyü’nde doğdu. Babası Mustafa YAZICIOĞLU, medrese eğitimi görmüş, alim bir insandı. Uzun süre Milas’ta müftülük yapan ve 22 yıl medrese eğitimi gören Mustafa YAZICIOĞLU, “farklı olma” sıfatını oğlundan çok önce taşıyor, bıkmadan usanmadan okuyor, öğrencileri okutuyordu. Öğrendiklerini, sade bir dille cemaate anlatıyor, O’ndan önce tenha olan camiler, O’nun gelmesiyle dolup taşıyordu.

Recep YAZICIOĞLU,
2 Haziran 1948'de Trabzon'un Sürmene ilçesinde doğan Recep YAZICIOĞLU, yüksek öğrenimini Ankara Hukuk Fakültesi 'nde tamamladı. 

1975 yılında askerliğini Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nda asteğmen olarak yaptıktan sonra, 1968 yılında, Aydın Maiyet Memuru olarak göreve başladı. 

1971 - 1984 yılları arasında sırasıyla Kalkandere, Bahçe, Hamur, Ayvacık, Kırıkhan, Alaca, Akçakoca kaymakamlıkları görevinde bulundu. 1971 - 1984 yılları arasında, sırasıyla Kalkandere, Bahçe, Hamur, Ayvacık, Kırıkhan, Alaca, Akçakoca ilçelerinde kaymakamlık görevinde bulundu. 

1984 yılında Tokat Valiliği'ne atandı. Daha sonra, 14 Ağustos 1989'da Aydın Valisi olarak göreve başladı. 19 Ağustos 1991 tarihinde Erzincan Valiliği'ne atandı ve bu görevinden sonra, 26 Eylül 1999'da da Merkez Valiliği'ne getirildi. 

Evli, üç çocuk ve bir torun sahibi olan Recep Yazıcıoğlu, zaman zaman yaptığı sistem eleştirileriyle ve aykırı görüşleriyle dikkat çekti. Son olarak Denizli Valiliği görevinde bulunan Yazıcıoğlu, 2 Eylül 2003'de Eskişehir-Ankara Yolu üzerindeki Temelli Belediyesi yakınlarında trafik kazası geçirdi. Ankara İbn Sina Hastanesi'ne yatırılan Yazıcıoğlu, kazadan iki gün sonra bitkisel hayata girdi. Türk halkının yakından tanıdığı ve çok sevdiği Vali Recep Yazıcıoğlu, 8 Eylül 2003'de Ankara İbn Sina hastanesi'nde vefat etti. Cenazesi bir gün sonra, Söke ilçesinde defnedildi.
Recep YAZICIOĞLU’in annesi Fatma hanım, ev hanımı idi. Eşinin gurbette olduğu dönemlerde, çocuklarına hem annelik, hem babalık yaptı.

Recep YAZICIOĞLU, ilkokula, (5 yaşında) erken başladı. Evlerinden beş kilometre uzaklıktaki okuluna, her gün, elinde, bavula benzer tahta çantayla yaya olarak giderdi. Sorumluluk sahibiydi, ailesine yük olmamak için, bir çocuktan beklenmedik işlere kalkıştı. Evlerinin önündeki meydana, kendi yaptığı arabayla dereden taşıdığı taşlarla, küçük bir dükkan yaptı. Bu dükkanda, şeker, sakız, leblebi satarak, okul haçlığını çıkardı. Recep YAZICIOĞLU’nu, kardeşleri, Mustafa Said, Leyla, Selma da örnek aldı. Recep YAZICIOĞLU, bir yandan kendisini yetiştirirken, diğer yandan kardeşlerini de okumaya ve araştırmaya yönlendirmekteydi.

Babaları, genellikle dışarıda görev yaptığı için, senede ancak bir kez görebilirlerdi. Bazı temel ihtiyaçlarını karşılamak için besledikleri inekleri, sabah akşam, Recep YAZICIOĞLU götürüp-getirirdi. Annesine göre Recep YAZICIOĞLU“kabına sığmayan bir ateş parçasıydı.” “Hem derslerine çalışır, hem de bu ağır işleri yapardı.”

Cevval ve çalışkan bir çocuk olan Recep YAZICIOĞLU, aynı zamanda sevgi dolu bir kalbe sahipti. Henüz ilkokul yıllarında, dayısının kızı Meryem’e aşık oldu. YAZICIOĞLU, büyüdükçe, “çocukluk aşkı” da büyüdü, öğrenciyken nişanlandı, henüz 19 yaşında, hukuk fakültesinde öğrenci iken evlendi. Düğünü, aile arasında son derece sade bir merasimle yapıldı, eşi gelinlik bile giyemedi.üniversitede iken evlendi.

Recep YAZICIOĞLU ortaokul ikinci sınıfta (7.sınıf) iken 1960 ihtilali olmuş, ihtilal süreci içinde babası Mustafa YAZICIOĞLU açığa alındı. Babası o kadar onurluydu ki, açığa alındığını, üç yıl boyunca ailesine dahi söylemedi. Maaşının sadece üçte birini aldığı bu süre içinde, her sabah, işe gider gibi evden çıkar, akşam dönerdi. Babası açıktayken Recep, Aydın’da liseye başladı.

Sessiz, sakin, içine kapalı ve utangaç bir yapıya sahip olan Recep YAZICIOĞLU, lise yıllarında da, okumaya, araştırmaya büyük önem verdi, boş zamanlarını, vakıflar yurdunun mütalaa salonunda okuyarak geçirdi. Recep YAZICIOĞLU, 1964 yılında Aydın Lisesinden mezun olduktan sonra, aynı yıl, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne kaydoldu.

1968 yılında (20 yaşında) Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezun olan Recep YAZICIOĞLU için Okul yılllığında, satırlar yer alıyordu: “1948 yılında Sürmene’nin Yılmazlar Köyü’nde doğan arkadaşımız, halen Söke müftüsü Mustafa YAZICIOĞLU’nun en büyük oğludur. Aydın Lisesi mezunu olup, 1967 yılında evlenen arkadaşımızın en büyük merakı okumaktır...”

Recep YAZICIOĞLU, üniversiteden mezun olduğu yıl kaymakamlık sınavını kazanarak, Aydın’da, maiyet memuru olarak staja başladı.

Sıradışı bir “bürokrat” sıradışı bir “yönetici” sıradışı bir “hukukçu”, düşünce ve eylem adamıydı, Ankara Hukuk fakültesini mezun olduktan sonra Aydın Maiyet Memuru olarak başladığı göreve, 16 yıl “kaymakamlık”, ömrünün geri kalan kısmında da çeşitli illerde valilik yaparak devam etti.

Hayatı boyunca, gittiği her yerde, düşüncelerini açıkça ifade etmesi, doğru bildiklerini kimseden çekinmeden uygulamaya koymasını, söylem değil eylem adamı olması nedeniyle halkın sevgisine mazhar oldu.

Yaptıklarıyla zaman zaman eleştirilere ve sürgünlere tabi tutulsa da doğru bildiklerini yapmaya devam etti. Çalıştığı yerlerde; “en genç vali”, “IV.Murad”, “Tokat Padişahı”, “devlete kılıç çeken vali”, “sigaraya tavan koyan vali”, “yasakçı vali”, “uçan vali”, “olay vali”, “alternatif vali”, “doğrucu Davut”, “küçük dev adam”, “süper vali”, “çılgın vali”, “zıpkın...” gibi isimlerle adlandırılması, O’nun, renkli kişiliği kadar, doğru bildiklerini uygulayan bir “eylem adamı” olduğunu gösterdi.

      2. Bölüm “ Kaymakamlıktan Valiliğe Recep YAZICIOĞLU”      
  Kaymakamlık Günleri
  Turgut ÖZAL ve “Yazıcıoğlu krizi” 
  Tokat'a Merhaba


 Hasan AÇIKEL  Tokattan.net
   FOTO | Erzincannostalji.com  KAYNAK | İbrahiminan.av.tr
Okumadan Geçme
© Tüm hakları saklıdır
2016-2022 Tokattan.net