Responsive Ad Slot

Halis Turgut Cinlioğlu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Halis Turgut Cinlioğlu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1939 Depremi ve Tokat Evleri

Hiç yorum yok
Yıl 1939, 26 Aralık’ı 27 Aralık’a bağlayan gece, sabaha karşı “Büyük Hareket” olarak da bilinen “Erzincan Depremi”nde Kelkit ırmağı boyundaki Kelkit ırmağı boyundaki şehirler depremle sarsılmıştır. Depremle sarsılan şehirlerden biri de, Tokat merkezdir. Deprem sonrası bir Alman Profesöre Tokat'ta zarar gören binaları gezdiren Tokat tarihine dair geçmişten günümüze bıraktığı notlar ile ufkumuzu açan Tarih Araştırmacısı Halis Turgut CİNLİOĞLU'nun Alman Profesörün deprem ve Tokat evleri ile ilgili anlattıklarını kaleme aldığı yazısı sizlerle...

  Türkiye’de depremlerin yoğun yaşandığı bölgelerden biri hatta en önemlisi Kuzey Anadolu Fay Hattında 1939 yılının 26 Aralık’ı 27 Aralık’a bağlayan gece saat 2.00'da meydana gelen halk arasında “Büyük Hareket” olarak da bilinen “Erzincan Depremi”nde Kelkit ırmağı boyundaki şehirler depremle sarsılmıştır. Depremle sarsılan şehirlerden biri de, Tokat merkezdir. Depremde Tokat içinde yığına yeni yapılardan Halkevi. Halkın sineması, Ziraat Bankası yıkılmış, özellikle ırmak kenarına yapılan yapılarda hasar ve yan yatanlar olmuştur.

Tokat tarihine dair geçmişten günümüze bıraktığı notlar ile ufkumuzu açan Tarih Araştırmacısı Halis Turgut CİNLİOĞLU'nun notlarından kaleme aldığı "1914'ten Bu Yana" adlı eserinde 1939 depreminden sonra gezdirdiği Alman Profesörün deprem ve Tokat evleri ile ilgili anlattıklarını şu ifadelerle aktarıyor okuyucusuna;

"Depremde Tokat içinde yığına yeni yapılardan Halkevi. Halkın sineması, Ziraat Bankası yıkıldı. Kıyı köşe çürük evlerden de yıkılanlar, yan yatanlar oldu. Fakat yığma ve yeni yapılardan GOP Lisesi ve yamaçlara yaslanmış evlere hiç bir şey olmadı. İçlerinde yüzyılı geçik bazı sanatlı evlere bile hiçbir şey olmadı. Niçin? 

Bu niçinin karşılığını az çok biliyorduk. Fakat bana en iyisini bir Alman profesör anlattı. Deprem dolayısıyla gelen bir heyete rehberlik etmemi istediler. İşte bu heyetin başkanı, adını hatırlayamıyorum, bir alman projesördü. İstanbul'da Üniversitede çalıştığı için Türkçe biliyor, ben de coğrafya hocası olduğum %100 kolayca ulaşabiliyordu. 

Bakınız bu Alınan ne diyordu: 
1-Tokat vaktiyle depremden imtihanı vermiş, kendisine göre bir yapı örneğine bakmış.. Sizin münahış dediğiniz ve direklere payanda gibi eğilimli dayadığınız ağaçlar yapıların yükünü eşit olarak üzerlerine alıyor ve iki yana sallanmalara destek oluyorlar. 

2-Tokat yapılarının çoğu yamaçlara, zeminleri sert topraklar üzerine kurulmuştur. Görüyorsunuz yıkılan yapılar vadilere yakın yerlerdedir, yamaçlara değildir. Vaktiyle suların getirip yığdığı tapraklarda “Konilerde” yapılara çok dikkatli olmak gerekir. 

3-Fakat, her şeyden evvel ahlâklı davranışın önemi vardır. Bakınız ırmak yatağına yakın bazı yapılar ve yeni yapılmış yığma yapı olan Ortaokulu (GOP Lisesi binası) bir şey olmamıştır. Bunun birinci sebebi müteahhidin, ustalarının namuslu, haysiyetli oluşlarıdır. Almanla lisenin bodrum katına indiğimizde duvarlarda bir çatlak bile görmeyince “ Bunu yapan çok namuslu ” demiş, aksine yıkılan Halkevinin harçlarını eliyle ufalayıp toz gibi üfüleyerek “çok günah " demişti. 

Almanın depremle ilgili olmamakla beraber bizim yapılarımızda dikkatini çeken bazı noktaları da yazayım: 
1-Evlerinizdeki yanlamasına çıkmalar ne güzel.. Bir başka yönden ışığın içeri gitmesini sağladığı gibi içindeki insanların diğer bir yönü görmesini de hizmet ediyor. Ne yazık ki zamanla bunların yönleri bozulanlar olmuş.. 

2-Evlerinizde şu “hayat” dediğiniz, ilk sokak kapısından girince geniş bir boşluk var ya çok isabetli düşünülmüş bir yer. Ahır. işevi, samanlık, odunluk hep bu hayatın çevresinde.. Ölüleriniz de burada yıkanıyormuş. Temizlik, rahatça iş görmek, emniyet bakımından gayet güzel düşünülmüş doğrusu.. 

3-Bazı yerlerde iş evlerimizi yapı dışında gördüm. Bu da güzel, faydalıı. 

4-Pençereleriniz enli değil de uzun.. Güneş ışığının uzun süre girmesi bakımından yerinde bir düşünüş.. 

5-Şehriniz güneye gittikçe daralan bir vadi içinde kurulmuş.. Bu yüzden geç geliyor, erken kaçıyor. Böyle yerlerde yüksek evler iyi değildir. Birbirini bitişik sık evlerde doğru değildir, Bahçeli evler en uygunudur. Dede/erini: bunu çok iyi düşünmüş, öyle yapmışlar. Yalnız kale çevresi böyle değil, tabii bahçe almıya elverişli olmadığından alsa gerek."

 Hasan AÇIKEL  Tokattan.net
 Twitter/NataliAVAZYAN
 Metin GÜRDERE, 20. Yüzyılda Tokat I. Cilt 

Anılarda Halis Turgut CİNLİOĞLU

Hiç yorum yok
Tokat ve ilçelerine katma değer katan, yaşadıkları dönemde bulundukları şehirlere izler bırakan, tarihi, kültürel ve sosyal hayata yön veren figürleri paylaşacağımız araştırma haberlerimize devam ediyoruz. Tokat tarihinin en önemli ismi; Eğitimci, Yazar ve Tarih Araştırmacısı Rahmetli Halis Turgut CİNLİOĞLU'nu rahmet ve saygı ile anarken kendisinin ve  yakinen tanıyan isimlerin CİNLİOĞLU'na dair hatıratları 4.'ncü ve son bölümünde sizlerin istifadenize sunuyoruz.

  Tokat tarihiyle ilgili bir çok önemli esere imza atmış, Tokat’ta ilk özel pansiyonun açılmasında, Tokat'taki ilk lisenin açılmasında, Tokat Halkevi’nin açılışında, Tokat İl Yıllıklarının hazırlanmasında ve Tokat müzesinin ilk kuruluşunda etkin rol almış bir şahsiyeti eskilere hatırlatmak, yenilere tanıtmak için hazırladığımız haberimizin 4.'ncü ve son bölümde Halis Turgut CİNLİOĞLU'nun ve kendisini yakinen tanıyan isimlerden CİNLİOĞLU'nu dair hatıratları sizlerin istifadenize sunuyoruz.

Halis Turgut CİNLİOĞLU'nun Anıları
  Tokat Orta Mektebi’nde görev yaptığı ilk yıllardır. Nöbetçi olduğu gün okulun saatine bakarak vakit tamam olmuştur diyerek müstahdemden zili çalmasını ister. Zil çalıp okulda kimse kalmayınca müstahdemi karşısında görür. Okul Müdürü makamına çağırmıştır.

Buyurun Müdür Bey bile demeden kızgın bir ifadeyle karşılaşır.
-Ne yaptın be, vaktinden evvel zili çaldırıyorsun
İlk anda şaşırır. Devamı Halis Turgut CİNLİOĞLU şöyle aktarıyor; "Düşündüm.Zira ben saate bakmış,zili vaktinde çaldırmıştım.
-Okulun saatine bakarak zili çaldırdım.  dedim.
Bu kez sırıttı-Saati parmağınla çevirmediğin ne malum demesin mi, karşılık vermeye hazırlanmıştım ki, müdür beyin arkasında duran yardımcısı ve benim hocam Tayfur Beyin parmağını dudaklarına götürerek “sus” işareti verdiğini gördüm. Fazla bir şey söylemedim.Yalnız.
-Öyle bir şey yapıp yapmayacağımı hocama sorun dedim.ve hemen dışarı çıktım. O an öğretmenlikten bile ayrılmayı düşündüm."

Halis Turgut CİNLİOĞLU 1927 yılında yaşadığı anısını ise şöyle aktarıyor;
1927 yılıydı.Maaşımızı Özel İdare’den alıyoruz. Fakat Özel İdare’nin gelir kaynakları herhalde yeterli değildi ki her ay maaş alamıyor,bir ay alırsak iki ay kalıyordu. Böylelikle sekiz aylığımız birikti.. Bu birikme bütün öğretmenlerin aynı tutarda olsa neyse.. İşitiyoruz ki,falan öğretmene özellikle maaş verilmiş. Falan öğretmene iki maaş tutarında buğday verilmiş. Arkadaşlar "valiye şikayete gidelim" dediler. Gittik "şöyle oluyormuş, böyle oluyormuş" diye anlatmadık. Yalnız maaşların hepsi bir oluncaya kadar ileri gitmiş olanlara maaş verilmemesini istedik. Vali de öyle emir verdi.

Gel gör ki, bu emir yerini bulmadı. Gene düzensiz maaş verildiğini, maaş karşılığı buğday verildiğini hem de alanlardan duyuyorduk. Valiye tekrar gittik. Olup biteni anlattık.Vali” sanmıyorum” dedi. Biraz düşündü,hademeyi çağırdı.
-Özel İdare Müdürünü çağır buraya. dedi.
Biraz sonra Özel İdare Müdürü geldi. Bu defa Vali bize döndü.
-Size salahiyet veriyorum.Ödeme emirlerini inceleyiniz. Emrim dışı verilmiş maaş senedi bulursanız getiriniz. dedi.

Vali bizim mahcup düşeceğimizi sanıyordu. Fakat biz maaş alanların kendilerinden dinlediğimiz için bulacağımızdan emindik. Gittik, aradık, dört senet bulduk, Valiye getirdik. Senetler bende idi.İlkin bir bayan öğretmenin senedini verdim. Vali ”bu ne ben sana emretmedim mi?" Dedi.Özel İdare Müdürü, kocasının askerde olduğundan söz etti. İkinci,üçüncüsüne "hastaydı, hademeydi " karşılıklarını verdi. Vali Bey iyiden iyiye kızmıştı. Bir sürü söz saydı. Sıra dördüncü senede gelmişti. Bunu özellikle sona bırakmıştım. Üstüste koyduğu senetlerin altına emir dışı verdiği bir senedi yerleştirmiş, senetlerin iğneli bulunduğu ödeme emrine de “muhtelif maaşlar” yazılmış, aylar yazılmamıştı.Valiye senedi verirken “Sizin itimadınızı kötüye kullanmış,ayları mahsus yazmamışlar ” dedim. Vali senedi inceler incelemez kaldırdı."Bunlara da birer maaş ver" dedi.

Ertesi gün ne zaman vereceğini anlamak için gittiğimde soğuk bir şekilde karşılandım. Oturmak, gözlemek istedim, müsaade etmedi. "Burası resmi daire" dedi. Orada oturan Öğretmen Nadire Hanımı göstererek “Bu nasıl oturuyorsa ben de oturabilirim, hem bu kanepeyi ne diye koymuşsunuz?” karşılığını verdim. Dehşetli kızdı. Valiye şikayet edişimizin manasızlığından, buğday meselesinden uzun uzun söz etti, sonunda:
-Sen daha dünkü çocuksun,böyle şeylere aklın ermez. Dedi ve kapıyı gösterdi. Ben de;

-Dünkü çocuk olsam Devlet bana hizmet vermezdi." Dedim ve dışarı çıktım.

Şahsuvar SAVURAN, (Tokat-1934)
  Halis Bey ile 1948 senesinde tanıştım. İlk defa ortaokulda coğrafya dersimize geldi. Halis  Bey, yolda yavaş yavaş ama kararlı adımlarla yürüyen bir kişiydi. Piknik tipli, 1.75 boylarında, gözlük kullanır, ayağında genel olarak Ruzvelt marka bot olurdu. Elbisesinin altı başka, üstü başka olur ve genelde kahverengi renk ceket giyerdi. Boynundaki kaşkolunun uçlarını sürekli iliklediği ceketinin düğmelerinin arkasına saklardı.

Öğrencilerin hareketlerini A’dan Z’ye kontrol eder ve hatasını gördüğü öğrenciyi okulda yanına çağırır ve kendisini uyarırdı. Sigara içtiğine son derece pişmandır ve içene de düşmandır. Öğrencileri sigara içerken hep helâda yakalardı. O zamanlar öğrencilere şapka takma mecburiyeti vardı. Şapkasını takmayan öğrencileri sürekli ikaz ederdi. Hafızası çok kuvvetlidir. Aradan yıllar geçtiği halde öğrencileri numaralarıyla ve soyadları ile hatırlar. Tatillerde memleketlerine gidecek olan öğrencileri otobüs terminaline kadar takip eder ve kontrollü olarak gönderir, çocukların araçlarına binip binmediğinden emin olurdu. Her dönem himayesine aldığı ve pansiyonda kalan öğrenciler vardı. Onlara ekonomik olarak, yaşam tarzı olarak, eğitimle ilgili olarak emeğini ve ilgisini esirgemezdi.

Hülasa kendisini eğitime ve öğrencilerine adamıştı. Çok disiplinli idi. Okul ve pansiyonda ihtar ve ikazlarına rağmen disiplinsizliğe devam edenleri kesinlikle pansiyondan da okuldan da ayrılmalarını temin ederdi. Derste son derece ciddi olurdu. Hep sıraların arasında gezer, oturmazdı. Zaten onu otururken görende yoktu. Dersleri öğrencileri öğrencilerin dikkatini çekecek şekilde anlatırdı. Ben onun derslerine hiç çalışmadım ama onun anlattıkları ile dersimi ve sınıfımı geçtim.

Orta okuldaki diğer hocalarımız ise şunlardı: Tarihimize Fikret Tümer (Hırt), Müziğimize Basri Bey, Resim ve Elişi dersine ise Hamdi Bey (Kambur Hamdi) gelir ve Beden Eğitimi hocamız İsmail Beyin (Kara İsmail) motosikletinin resmini yaptırırdı. Matematik hocamız Hüseyin Altuğ, Fransızca hocamız Şerif Demirli (Kör Şerif), Türkçe hocamız Fikret Bey (Kel Fikret) idi. Biyolojiye ise Sevinç Hanım (Fındıkkurdu) gelirdi.

Cavit TAHMİSCİOĞLU
  Halis CİNLİOĞLU Tokat Ortaokulu’ndan öğretmenimdi. Aynı zamanda kaldığımız pansiyona da o bakıyordu.Oldukça disiplinli biri idi.Doğrusunu söylemek gerekirse ondan çok çekinirdik.Öğrencileri tek tek takip eder,okuldan kaçanların yerini tespit eder, fotoğraflarını çekerdi. Ertesi günü odasına çağırır,ifadesini alır, belgeleri önüne koyardı.

Onun 1939 yılı Aralık ayında Erzincan‘da meydana gelen Tokat, Niksar, Reşadiye ve Erbaa’da da büyük can ve mal kaybına sebep olan deprem sırasındaki özverisini unutmam. Hepimizi pansiyonun bahçesinde topladıktan sonra bilgilendirdi. Ertesi günü de bizlerin memleketlerine gidebilmesi için elinden gelen yardımı yaptı. Harçlığı olmayanların cebine gerekli olanını koydu.

Yıllar sonra Niksar’a geldi. Misafirim oldu. O zaman şehrin en leziz yemeklerinin piştiği Ethem DİCLE’nin lokantasına gittik. Bir iki derken baktım yirmi iki kişi birikti. Halis Hoca’nın Niksar’a geldiğini duyan talebeleri soluğu lokantada alıyordu.Yemek ve sonrası oldukça güzel bir sohbet oldu.Baktım yemeğin parasını ben vereyim diye herkes kasaya doğru hücum ediyor. Dedim ki: "Hocamın içinizde dayağını yemeyen yok. Şimdi nasıl oldu da yemek parası veriyorsunuz?" diye takıldım.Bu sözlerim onun çok hoşuna gitti. Gülerek sırtımı sıvazlayıp bastı kahkahayı.


 Hasan AÇIKEL  Tokattan.net
    Facebook.com/mehmet.cinlioglu      Hasan AKAR, Kümbet Dergisi

Milli Mücadele Yıllarında Tokat ve Halis Turgut CİNLİOĞLU

Hiç yorum yok
Tokat ve ilçelerine katma değer katan, yaşadıkları dönemde bulundukları şehirlere izler bırakan, tarihi, kültürel ve sosyal hayata yön veren figürleri paylaşacağımız araştırma haberlerimize devam ediyoruz. Tokat tarihinin en önemli ismi; Eğitimci, Yazar ve Tarih Araştırmacısı Rahmetli Halis Turgut CİNLİOĞLU'nu rahmet ve saygı ile anarken Milli Mücadele yıllarında Tokat'ta yaşananlardan yola çıkarak Milli Mücadele’mizin birinci kaynağı konumundaki CİNLİOĞLU'nun geçmişten günümüze kaleme aldığı yazılarından oluşan yayınlamış ve yayınlanmayı bekleyen eserlerini 3.'ncü bölümünde sizlerin istifadenize sunuyoruz.

  Tokat tarihiyle ilgili bir çok önemli esere imza atmış, Tokat’ta ilk özel pansiyonun açılmasında, Tokat'taki ilk lisenin açılmasında, Tokat Halkevi’nin açılışında, Tokat İl Yıllıklarının hazırlanmasında ve Tokat müzesinin ilk kuruluşunda etkin rol almış bir şahsiyeti eskilere hatırlatmak, yenilere tanıtmak için 3. bölümde Milli Mücadele Yıllarında Tokat ve Rahmetli Halis Turgut CİNLİOĞLU'nun geçmişten günümüze kaleme aldığı yazılarından oluşan yayınlamış ve yayınlanmayı bekleyen eserlerine dair notları sizlerin istifadenize sunduk.

Tokat tarihinin en önemli ismi; Eğitimci, Yazar ve Tarih Araştırmacısı Rahmetli Halis Turgut CİNLİOĞLU'un hayatına dair notların 3. Bölümünde

Milli Mücadele Yıllarında Tokat
  Osmanlı Devleti’nin savaşa girmesiyle birlikte Tokat’ta bir ana baba gününe dönmüş, Köyler boşalmış, sokaklar askerden geçilmiyordu ve halk askerlerin geçişini büyük bir heyecanla izliyordu. Askerlik şubesinin önü her gün asker yolcu edilmesi sebebiyle dolup taşarken, şehirdeki Mevleviler savaşa gönüllü olarak katılmışlardı.

Anadolu’da yaşayan Hristiyan azınlıklar, işgaller sırasında özellikle Anadolu’nun işgal görmemiş bölgelerinde rahatsız edildikleri yolunda gazetelerinde çıkan haberler ve İtilaf Devletleri’nin kışkırtma çabalarıyla Gayrimüslimler işgal görmemiş bölgelerden büyük merkezlere göç etmeye başlamıştı. Bu yazılar ve kışkırtmalar Tokat'ta yaşayan Gayrimüslimler üzerinde de etkili olmuş, 18 Aralık 1919 tarihli bir yazıya göre temmuz ayından kasım ayına kadar Tokat merkezindeki çeşitli mahallelerden büyük merkezlere göçler yaşanmıştı. Tokat ve civarı Mondros Ateşkes Antlaşması sonrası işgal yaşamasa da özellikle Batı Anadolu’da Yunanlılar, Güney’de ise Fransızlar ve Ermeniler vasıtasıyla büyük bir faciaya dönüşen işgaller, Tokat Sancağı’ndaki Müslüman halkı endişeye düşürmüştü.

Özellikle Karadeniz sahili boyunca Pontus Rum Devleti kurma çabasında olan yerli Rumlar, sahil kesimlerinde olduğu gibi, bölgenin iç kesimlerinde de çeteler kurarak amaçlarına ulaşmak için Müslüman kanı akıtmaya başlamışlardı. Tüm bunların yanı sıra uzun süren savaşlar, isyanlar, yaşanan firarlar zayıf düşen devlet otoritesiyle birleşince her yerde eşkıyalar türemişti. Tokat Sancağı'nın baş belası pontus çetelerinin faaliyetleri olmuştu.

Konuyla ilgili olarak Sivas Valisi Reşit Paşa tarafından 20 Mayıs 1919’da 9. Ordu Müfettişliğine gönderilen bir yazıda, Tokat ve nahiyelerinde meydana gelen olayların faillerinin büyük bir kısmının Rum olduğu ve bunların siyasi fikir taşıdıkları ayrıca Rum köylerinden destek aldıkları belirtilmektedir. Haraç alma, kati ve gasp gibi suçları işleyen bu çetelerin çoğunun Yunan Patrikhanesi’nce teşvik edildiğinden yazıda söz edilmekte idi.

İzmir’in 15 Mayıs 1919’da Yunanlılar tarafından işgali tüm Anadolu’da olduğu gibi Tokatlılar tarafından da tepkiyle karşılanmış ve Yunan vahşeti nefretle kınamıştır. Reşadiye’de ahali temsilcisi Giritzade Şevki Bey ve Redd-i İlhak cemiyeti Başkanı Ahmet Bey, Erbaa İlçesinden Redd-i İlhak Cemiyeti Başkanı Kirami Bey, Niksar Redd-i İlhak Cemiyeti Başkanı Şeref Efendizade Bey, Tokat Sancağı‘ndan Redd-i İlhak Heyeti Başkanı Ömer Bey, Mevlevi Şeyhi Hadi, Rufai Şeyhi Şükrü Bey ve diğer üyelerin imzalarıyla Sadaret Makamına gönderilen telgraflarda; Wilson Prensipleri’ne ve uygarlık dünyasının insanlık değerlerine aykırı olan Yunan işgali ret ve protesto edilmiştir.

30 Ağustos 1920’de Tokat Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti üyelerine Tokat Mutasarrıfı Atıf Bey tarafından gönderilen yazıda, 8 Eylül 1920 tarihinde Ali Paşa Camii‘nde vatanın içinde bulunduğu durumu, işgaller ve katliamlar karşısında neler yapılabileceğini görüşmek, toplantı ve mitingin ön hazırlığını yapmak için Behzat Camii’nde toplanmaları istenmişti.

Behzat Camii toplantısından sonra Halis Turgut CİNLİOĞLU’nun babası Emir Balzade Abdulvahap ve Derviş Efendizade Hafız Agah Efendi’ler tarafından, Yunan saldırı ve tecavüzlerini görüşmek için yapılacak Ali Paşa Camii toplantısının tarih ve saati bir beyanname ile Tokat Mutasatlıflığı‘na bildirilmiştir.

Karadeniz bölgesinde Rum ve Ermeni çetelerinin olumsuz faaliyetleri üzerine 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’da “Karadeniz Türkleri Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” kurulmuş, bu cemiyetin kuruluşundan 1 hafta soma, Tokat ileri gelenlerinden Tahir Rüştü Bey, Elmacızade Hacı Hüsnü Efendi, İsmail Hameti Efendi, Harnamcızade Rıfat Efendi, Mütevellizade Nuri Efendi, Hacı Mustafa Efendi, Hafız Agah Efendi ve Mehmet Bey’in girişimleriyle Tokat şubesi açıldı. Bu şube, 20 Mart 1919 tarihinden itibaren “Tokat Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti” adını aldı, yeni yönetim kurulu oluşturularak çalışmalarını Erzurum Kongresi’ne kadar yaklaşık 5 ay devam etti.

Sivas Kongresi’nde, Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerinin birleştirilmesi kararının alınmasıyla yeni bir teşkilatlanmaya gidilmesi ile Sivas Vilayeti‘ne bağlı bir sancak olan Tokat’taki Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, Sivas Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Heyet-i Merkeziyesi’ne bağlandı.

1919 yılı sonlarına Tokat Heyet-i Merkeziyesi’ni oluşturan İstilahat Heyeti;
1-Mütevellizade Nuri Efendi (Başkan), 
2-Belediye Reisi Rifat Efendi,  
3-Abdülvahap Efendi (İkinci Başkan, Halis Turgut CİNLİOĞLU’nun Babası), 
4-Gençağazade İzzet Efendi,
5-Yoğurtçuzade Hacı İbrahim Efendi
6-Evliya Efendizade Fuat Bey
7-Emekli Komiser Hafız Efendi
8-Eski Sandık Emini Hafız Mustafa Efendi
9-Doktor Remzi Bey (Katip).

"Tokat Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti" bazı önemli sorunlarla karşı karşıya kalsa da aydın kişilerin gayretleriyle gerek merkezde gerekse bağlı ilçe, kasaba ve köylerde Milli Mücadele’ye destek amacıyla başlıca şu faaliyetler yapılmıştır:
1-İşgalleri protesto etmek için telgraflar gönderilmiş, toplantılar ve mitingler düzenlenmiştir. 
2-İşgal gören bölgelerimizde yaşayan insanlara çeşitli yardımlar gönderilmiştir. 
3-Ayrılıkçı grupların çıkardığı isyan ve saldırılarla mücadele edilmiştir. 
4-Cephelere asker ve erzak gönderilmiş, orduya para yardımında bulunulmuştur.
5-Milli Mücadele karşıtı kişi ve gruplarla mücadele edilmiştir. 
6-Milli birlik ve beraberliği kuvvetlendirecek propagandalar yapılmış ve halkın Milli Mücadele konusunda bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesine çalışılmıştır. 
7-Erzurum Kongresi’ne Tokat delegesi olarak gönderilen Rıfat Bey’e 800 liralık yol harcı ödenmiştir. 
8-Birinci dünya Savaşı ‘ndan dönen esirlerimizin memleketlerine ulaşmasına yardım edilmiştir.
9-Şehir içinde yaya Kuva-yi Milliye kurulmuş ve bu kuvvet İhtiyat Zabitleri komutasına verilmiş, şehir dışı için de Mütevellizade Nuri Bey komutasında atlı Kuva-yi Milliye birlikleri oluşturuldu.

Milli Mücadele'nin bu en zor dönemlerde Halis Turgut CİNLİOĞLU, Belediye meclisi üyesi olarak görev yapan ve aynı Rumeli ve Anadolu’nun dört bir yanındaki işgallere karşı kurulan Müdafaa-i Hukuk cemiyetinin Tokat şubesinin 2. Başkanlığı görevini de yürüten Babası Abdulvahap Efendi'ye, çocukluğuna rağmen, vatanının işgaline karşı yürütülen bu haklı mücadelede destek olmuştur. Bu süreçte Halis Turgut'ta haberci olarak bulunduğu toplantılarda topladığı bilgileri babasına ulaştırma gayretin içinde olmuştur.

Basın Hayatıyla Halis Turgut CİNLİOĞLU
  Halis Turgut CİNLİOĞLU, sürekli yazı hayatına l 926’1arda Arap harfleriyle yayınlanan “Tokat” gazetesindeki Tokat tarihiyle ilgili araştırma ve inceleme yazılarıyla başladı. Tokat dahilindeki bütün kitabe ve tarihi mezar taşlarını kopyaladı, çeşitli bilgiler ilavesiyle hepsini ayrı ayrı değerlendirdi.

1933 yılında yayınlan hayatına başlayan aylık “Yeni Tokat” dergisinin kurucu ve yöneticiliğini üstlendi. “Yeni Tokat” dergisinde, halk bilimi ve saz şiiri ile ilgili çeşitli makaleler kaleme aldı. 1950 yılına kadar yayınlanmış yüzlerce araştırma, inceleme ve makalesi vardır. 1950'den sonra da "Tokat Sesi", "Tozanlı" ve "Topçam" gazetelerinde yazılar kaleme almaya devam etti, 1963 yılından sonra Sabah Postası gazetesinin sorumlu müdürü oldu. Bunların dışında Halk Bilgisi Haberleri, Türk Folklor Araştırmaları, Yeşilırmak ve Sivas Folkloru dergilerinde halk bilimi konusunda bir hayli yazısı çıkmıştır.

Emekliye ayrılınca günlük olaylara ağırlık verdi, özellikle tarih, din ve ahlak üzerine yayınlar yaptı. Gerici ve yobazları kınadığı için eleştirilere ve tehditlere maruz kaldı ama aldırmadı, doğru bildiği yolda yürümeye devam etti. Zaman zaman, İstanbul’da yayınlanan "Vakit", "Tasvir-i Efkar" ve "Zaman" gazetelerinin de Tokat muhabirliğini de üstlendi.

Ulusal basında kendisini konu edinen iki yazı kaleme alındı, birisi Akşam gazetesinde “Melek Hoca”, diğeri de Ülke Dergisinde “Halis Hoca” başlığıyla yayınlandı.

Yayınlanmış ve Yayınlamayı Bekleyen Eserleri
  Halis Turgut CİNLİOĞLU, 31 Mayıs 1982 tarihinde 81 yaşında vefat edene kadar, sadece Tokat'a bir eğitimci olarak hizmet etmemiş, bu görevi sırasında çalışmalarını kitaplaştırmakla kalmamış, Tokat’a dair yaptığı araştırma ve incelemeler sonucu edindiği bilgileri, karşılaştığı olayları, yakın tarihimize ışık tutacak konuları, yaşadığı çevreyle ilgili siyasi, sosyal ve ekonomik gelişmeleri, kısaca bir dönem Tokat’la yaşanan hayata dair çeşitli not defterleri ya da günlükleri bir kısmı Osmanlıca Türkçesiyle bir kısmı günümüz Türkçesiyle kaleme alınmış,geçmişin izleriniz günümüze yansıtmıştır.

Halis Turgut CİNLİOĞLU'nun Tokat tarihine ışık tutan yazı ve notlarının bir bölümü kendisi tarafından basılmışsa da bir kısmı hala basılmayı beklemektedir.

Yayınlanan Eserleri;
1-Osmanlılar Zamanında Tokat, I. Cilt, ilk soyadı (Asarkaya) ile yayınlanmıştır.(Tokat, Vilayet Matbaası, 1941, 136 s.)
2-Osmanlılar Zamanında Tokat, II. Cilt, (Tokat, Tokat Matbaası, 1950, 100 s.)
3- Osmanlılar Zamanında Tokat, HL Cilt, (Tokat, Tokat Matbaası, 1951,220 s.)
4- Osmanlılar Zamanında Tokat, IV. Cilt, (Tokat, Barış Matbaası, 1973, 98 s.)
5-Tokat’ta İrtica Hareketleri ve Bugünkü İrtica Meselesi (Tokat, Tokat Matbaası, 1951,40s.)
6-Tokat Vilayeti Meşhurları (Samsun, Aksiseda Matbaası, 1949, 128 s.)
7-Ulusal Savaşta Tokat (Tokat, Tokat Basımevi,1973,159 s.)
8-Öğrenciler İçin Tokat Coğrafyası (Tokat, Günesen Basımevi, 1968,7 s.)

Yayınlanmayı Bekleyen Eserleri;
1-Eski Cağda Tokat
2-Beylikler Zamanında Tokat
3-Tokat’ın Uğradığı Felaketler
4-Tokat’ta El sanatları
5-Tokat’ta Eğitim ve Öğretim Kurumları
6-Tokat ve İlçeleri Mezarlıkları
7-1914’ten Bu Yana Anılar

1. Bölüm "Tokat'a Adanan Bir Ömür; Halis Turgut CİNLİOĞLU"
      4. Bölüm “ Anılarda Halis Turgut CİNLİOĞLU ”      


 Hasan AÇIKEL  Tokattan.net
    Twitter.com/NataliaNAVAZYAN      Önder NASIRLIEL, "Halis Turgut CİNLİOĞLU hayatı ve eserleri", 2012

Tokat'ın İdealist Eğitimcisi; Halis Turgut CİNLİOĞLU

1 yorum
Tokat ve ilçelerine katma değer katan, yaşadıkları dönemde bulundukları şehirlere izler bırakan, tarihi, kültürel ve sosyal hayata yön veren figürleri paylaşacağımız araştırma haberlerimize devam ediyoruz. Tokat tarihinin en önemli ismi; Eğitimci, Yazar ve Tarih Araştırmacısı Rahmetli Halis Turgut CİNLİOĞLU'nu rahmet ve saygı ile anarken eğitimci olarak Tokat'a katkılarının, Tokat Müzesi ve Anadolu’nun İlk Öğrenci Pansiyonu olan Asarkaya Pansiyon'un kuruluş hikayesinin yer aldığı 2. Bölümünü sizlerin istifadenize sunuyoruz.

  Tokat tarihiyle ilgili bir çok önemli esere imza atmış, Tokat’ta ilk özel pansiyonun açılmasında, Tokat'taki ilk lisenin açılmasında, Tokat Halkevi’nin açılışında, Tokat İl Yıllıklarının hazırlanmasında ve Tokat müzesinin ilk kuruluşunda etkin rol almış bir şahsiyeti eskilere hatırlatmak, yenilere tanıtmak için 1. bölümde Rahmetli Halis Turgut CİNLİOĞLU'nun ailesi, çocukluk yılları, öğrenim ve aile yaşamı ile vefatına dair notları sizlerin istifadenize sunduk.

Tokat tarihinin en önemli ismi; Eğitimci, Yazar ve Tarih Araştırmacısı Rahmetli Halis Turgut CİNLİOĞLU'un hayatına dair notların 2. Bölümünde

İlk Görev
  1921 senesinde bir yakınının önerisi ile Tokat’ta memuriyet hayatına başlayan Halis Turgut CİNLİOĞLU, aynı zamanda Milli Talim ve Terbiye Dairesi’nin (Milli Eğitim İl Müdürlüğü’nün) yazışmalarına da yardımcı oluyordu.

Yazısını güzel olması sebebiyle 1923‘te Milli Talim ve Terbiye Dairesi’nin açtığı muallimlik(öğretmenlik) sınavına girdi ve sınavı kazandı. 22 yaşında, Tokat Orta Mektebi tarih-coğrafya muallimi olarak göreve atandı

Öğretmenlik Yılları
  Halis Turgut CİNLİOĞLU, 22 yaşında başladığı Tokat Orta Mektebi tarih-coğrafya öğretmenliğinin ardından sırasıyla, Gazi Osman Paşa Lisesi, Kız Meslek Lisesi, Öğretmen Okulu, Tokat Erkek Sanat Enstitüsü ve Özel Yeşilırmak Lisesi’nde (1947-1948 eğitim öğretim yılında açılan) öğretmen olarak çalıştı. Öğretmenlik hayatı boyunca Tokat’la kalmayı tercih etmiştir. Nihayet 5 Ekim 1959’da verdiği dilekçe sonucunda 10 Kasım 1959’da emekliye ayrıldı. Milli Mücadele yıllarındaki hizmetleri dahil tam 40 yıl fiili hizmet gördü

Toplumun ancak eğitimle aydınlanabileceğini, Anadolu insanının okuyarak, okuduğunu anlayarak, anladığını bilerek, sorarak, sorgulayarak kurtulabileceğinden hiç kuşku duymayan bir eğitimci idi; Halis Turgut CİNLİOĞLU.

Ve Tokat'a Hizmetleri
Halis Turgut CİNLİOĞLU, Tokat'a ve Tokatlılara hizmetleri saymak bitmez. Öğretmenliğinin yanı sıra, tüm Tokat il ve ilçeleri ile 574 köyde araştırma ve incelemeler yapmış, en büyük hizmetini bu alanda vermiştir.

  Tokat Müzesi'nin Kurulması;
O'nu farklı birçok doneden bir tanesidir, Tokat'ta ilk müzeninin kurulması. Eğitimi öne çıkaran hemen her projede görev alıyor, vatan sevgisiyle, ulusal kültürün geliştirilmesi yolundaki her uğraşıya gözü kapalı dalardı. Tokat bölgesindeki tarihi ve kültürel mirasın birer birer yok olmalarının önüne geçebilmek için bir envanter çalışmasının doğru olacağını her fırsatta ve her ortamda dile getiriyordu. Tarihi varlıkların korunmasıyla ilgili büyük uğraşları yavaş yavaş sonuç veriyordu. Boş zamanlarını, elinde kazma kürek köy köy, kapı kapı tarihi eser bulup derlemekle değerlendiren Halis Turgut CİNLİOĞLU, Tokat ve çevresinden topladığı eski eserler gelecekte Gökmedrese’de oluşturulacak Tokat Müzesi’nin temellerini atıyordu.Tokat Orta Okulu’nda tarih-coğrafya öğretmeni iken Tokat ve çevresinden topladığı eserleri Gökmedrese’de bir araya getirmiş ve böylece Tokat’la ilk müzenin kuruluş çalışmaları öncülük etmiştir.

Müzenin kuruluş çalışmalarına dair bilinmeyenleri merhum Halis Turgut CİNLİOĞLU şöyle anlatır:"Tekke ve türbeleri kapatıp mühürleme görevini bana verdiler. Baktım tekkelerde birçok eşya var. Bunlar ileride antika olacaklar, tarihi birer eser olarak saklanmaları lazımdır. Zamanın Milli Eğitim Müdürü Zeki Bey’e düşüncemi söyledim. Tarihi değer taşıyan eserlerin Gök Medrese’ de toplanmasının müze için bir adım olacağını anlattım, kabul ettiler. Özel İdare’ den Gökmedrese’nin onarımı için gerekli parayı verdiler. Bu suretle Tokat’ta müze kurulmuş oldu. Müzenin ilk eşyası tekke ve türbe eşyası olan teberler, asalar, topuzlar, nefırler, alemler, sancaklar, şişler, şamdanlar, çeşitli tarikat mensuplarının başa giydikleri eşyalar, bazı kitaplar ve bazı levhalardan meydana geliyordu. 1926’da kurduğum müzeyi 18 ay ücretsiz idare ettim. Kütüphane memuru Besim Bey(Karagülle) aynı zamanda müze memuru oldu. Behzat, Ali Paşa Meydan Camileri çevresindeki kıymetli mezar taşlarını, şeriye sicillerini müzeye mal etmeye çalıştım."

  Tokat'a dair notlar;
Halis Turgut CİNLİOĞLU, hayatı boyunca hiç evlenmedi, kendini eğitime ve öğrencilerine vakfetti. Hayatındaki her detayı kayıt altına almaya çalıştı. Mesela, yaz kış demeden her sabah saat 06.00’da uyanır, yattığı odanın penceresinden termometreye bakar, o günkü hava sıcaklığını okur ve o bilgileri küçük bir not defterine yazardı.

Ülkemizin tanınmış tarihçilerinden İsmail Hakkı UZUNÇARŞILI“Tokat, Niksar, Zile, Turhal, Pazar, Amasya Vilayet ve Kaza ve Nahiye Merkezlerindeki Kitabeler” adlı eserini hazırlarken Tokat, Zile, Erbaa ve Niksar’la ilgili istenilen belgeleri gönderen kişi de merhum Halis Turgut CİNLİOĞLU'ndan başkası değildir.

31 Mayıs 1982 tarihinde 81 yaşında vefat eden Halis Turgut CİNLİOĞLU, sadece Tokat'a bir eğitimci olarak hizmet etmemiş, bu görevi sırasında çalışmalarını kitaplaştırmakla kalmamış, Tokat’a dair yaptığı araştırma ve incelemeler sonucu edindiği bilgileri, karşılaştığı olayları, yakın tarihimize ışık tutacak konuları, yaşadığı çevreyle ilgili siyasi, sosyal ve ekonomik gelişmeleri, kısaca bir dönem Tokat’la yaşanan hayata dair çeşitli not defterleri ya da günlükleri bir kısmı Osmanlıca Türkçesiyle bir kısmı günümüz Türkçesiyle kaleme alınmış,geçmişin izleriniz günümüze yansıtmıştır.

Halis Turgut CİNLİOĞLU’nun, bu orijinal el yazması kaynakların ve içeriğinin gelecek nesillere aktarılması Tokat’ın son bir asırlık tarihi, sosyal, kültürel ve siyasi hayatının da yeni kuşaklara aktarılmasını katkı sağlamıştır. Not defterlerinden bazıları şunlardır: “Tokat Nüfusu 1935 Yazılışına Göre” başlığını yazdığı not defterinde Tokat’ın 1935 yılına ait nüfus durumu hakkında ayrıntılı bilgiler verırken “Nüfus Sayımları 1927, 1935,1940, 1945” kapak yazılı defterlerinde de Tokat merkez, ilçe, kasaba ve köy nüfuslarını erkek, kadın ve yekun nüfus başlıkları ve tablo halinde göstermiştir. Halis Turgut CİNLİOĞLU, tuttuğu kayıtlar bizlere 1935 yılında Tokat’ta yaşamakta olan Müslüman ve Müslüman olmayan nüfusu, Tokat’taki okuryazarlık oranlan, dinlerin sayısal dağılımı ve Tokat’ta konuşulan diller tablo halinde sunmuştur.

“Vakıflar” başlıklı defterinde Tokat’taki vakıflara ait bilgilere, “Tokatlı Büyükler 1 ve 2” adlı iki defterinde Tokat merkez ve ilçelerinde yaşamış olan önemli şahsiyetlerin hayatlarına yer vermiştir. Ayrıca Tokat şehir merkezi ile kasaba ve köylerinde gördüğü tarihi yapı ve eserlere değinmiş; bu kapsamda mezar taşları, resimli taşlar ve delikli kayaların bulunduğu mevkiiler ile cami ve çeşme kitabeleri üzerindeki yazı ve resimleri not defterine aynen nakletmiştir.

1960-1970 yıllarında Tokat ve köylerindeki okul, öğretmen ve öğrenci sayılarını başka bir not defterinde vermiştir. “Tokat Coğrafyası” başlıklı defterinde Çekerek, Kelkit, Yeşilırmak, Zimav Çayı, Gedikli Deresi, Çanaklı Suyu, İmbat Suyu, Bidevi Suyu ile bu suların yatağı ve bazılarının taşma zamanı hakkında bilgiler vermiştir. “Zelzele” adlı not defterinde 1939 depremi ve bu depremde hayatını kaybeden insan ve hayvan sayılarını tablo halinde göstermiştir. Halis Turgut CİNLİOĞLU, 1960 sonrası günlüklerini yazdığı “Günü Gününe 1. 1960 1980 1981” kapak yazılı ajanda tipi not defterinde Tokat’taki hava durumuna sıklıkla yer vermiş, 1960-1980 yılları arasında siyasi kargaşanın ağırlıklı olduğu bu dönemde önemli olayları kayıt altına almıştır.

  Tarih Kongresi'nde Tokat'ı Temsil;
Halis Turgut CİNLİOĞLU, aynı zamanda Ankara Halkevi’nde toplanan (2 Temmuz 1932-11 Temmuz 1932) ilk Tarih Kongresi’ne 196 Tarih öğretmeninden biri olarak Tokat’ı temsil etmiş, I. Tarih Kongresi’nde Mustafa Kemal ile tanışmış, Mustafa Kemal’in Gazi Orman Çiftliği’nde verdiği çay ziyafetinde Gazi ile ayaküstü hasbihal etme fırsatını yakalamıştır. 20 Eylül 1937 -25 Eylül 1937 tarihlerinde İstanbul’da Dolmabahçe Sarayı’nda II. Tarih Kongresi’ne Tokat’ı temsilen ikinci defa katılmıştır.

  Anadolu’nun İlk Öğrenci Pansiyonu;
Toplumsal aydınlanmanın bilimsel ve çağdaş bir eğitimle olacağına inanan Halis Turgut CİNLİOĞLU,  öğrencilerin sağlıklı ve insani koşullarda yaşamlarını sürdürebilmeleri için tüm olanaklarını seferber etmiş, bürokratik yazışmalar yapmış, Tokat dışından gelen öğrencilerin sağlıklı beslenmeleri ve barınmalarına çözümler aramış ve öğrencilerin barınma sorununa çözüm olabilmek için köylerden Tokat’a gelen öğrencilerin barınmaları için 1926 yılında bir öğrenci Ardala Sokağında bir pansiyonu açmış ve bu, Ankara, İstanbul ve İzmir’ den sonra Anadolu’da açılan ilk pansiyonu 1959 yılına kadar işletmiştir. Yaşamı boyunca bütün masraflarını karşılamak suretiyle en azından 12 gence tahsil imkanı sağlamıştır. Bunlardan üç tanesi yüksek tahsilini de tamamlamıştır.

Halis Turgut CİNLİOĞLU, 1926 yılında “Asarkaya Pansiyonu” adıyla açtığı Anadolu’nun ilk öğrenci pansiyonun açılış hikayesini not defterine şöyle yazıyor: “Bir gün Müdür Selçuk Bey: “Evlerde kalan çocukları bazı geceler kontrol etsen olmaz mı?” dedi. Ben de kendisine kontrol edileceklerini sezdirmeden ev adreslerini almasını rica ettim. İki gün sonra çocukların kaldıkları evleri onlar okuldayken gezdim. Müstakil olanların içini göremedim. Fakat ev sahipleri ile birlikte kaldıkları evlerde çocuklara ait odalara göz gezdirdim. İki gün sonra da geceleri gezdim. Birçokları evde yoktu. Evde bulduklarımın bazılarını da iskambil oynarken gördüm. Hele sigara içenlerin odaları dumandan oturulmaz halde idi.

Müdür beye bunları anlattım ve ben gittikten sonra aynı hallerin devam edeceğini ve bu şekilde kontrolün manasının olmadığını en iyi yolun bunları bir yapıda toplayıp, bir usule göre yönetmek olduğunu söyledim. Müdür Bey, yer bulduğum takdirde derhal bir araya getirmeye zorlayacağına söz verdi. Ertesi gün yeri buldum. Gençler Birliği’nin boşalttığı belediyeye ait üç gözlü bir yer. Meydan’da Taşhan’ın önünde yapılar vardı. Bunlardan polis karakolunun bulunduğu ve müzenin önüne kadar uzanan yapının kuzeyde kalan bölümü boştu. Belediyeden istedim, verdiler. Biz de ancak 35 çocuk toplayabildik (l928) ve pansiyonumuzu açtık.

1933‘te Sulusokak’ta okulumuzun yanında bir eve taşındık. Cumhuriyetin 1O. yılını kutlama parasından pansiyon için biraz para verdiler. Mutfak takımı aldık. Bu suretle yemeği de biz vermeğe başladık. Bu yapıda üç yıl kalındı. Ardala’da papazlara ait olduğu söylenen yapıya taşındık. 1945 yılında lise yanında pansiyon olarak yapılan binaya göçtük. 1953’te pansiyon idaresini terk ettim.”

1928’de başlayan pansiyonculuk, 1953 yılına kadar aralıksız devam ederken Tokat'ta pansiyon yüzlerce öğrencinin evi (erkek öğrencilere yönelik) oluyor. l 930’ların ortalarında bir ara kız pansiyonu da açan Halis Turgut CİNLİOĞLU, yeterli talep olmayınca devamı gelmiyor ve kapanıyor.

25 yıl pansiyon idareciği yapan Halis Turgut CİNLİOĞLU, hafta içinde okulla pansiyon arasında mekik dokuyan öğrencilerin sabah ve akşam mütalaalarında mutlaka onlara nezaret ediyor, hafta sonları ise her cumartesi akşamı muhakkak eğlence düzenliyor, pazar günleri de hava müsait ise çevredeki tarihi ve doğal güzellikler geziyor, öğrencilere birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için düsturuyla her zorluğu birlikte aşma azmini yerleştiriyor; vatan, doğa ve tarih sevgisi aşılıyordu.

  CİNLİOĞLU Kitaplığı;
Halis Turgut CİNLİOĞLU, miras paylaşımı sonrasında kendi birikimiyle satın aldığı bugün “Halis Turgut Cinlioğlu Kültür Apartmanı” adı verilen yapının bodrum katında bulunan “Cinlioğlu Kitaplığı” ilk kez 1950 yılında oluşturduğu özel kitaplık düşüncesi hayata geçirmiş oluyor.

Halis Turgut CİNLİOĞLU tarafından ilk kez oluşturulan bu kütüphanede bugün birçoğu eski basım ve Tokat’la hiçbir kütüphanede bulunmayan 7000 adet kitabı yer aldığı kitaplık özellikle Tokat hakkında araştırma yapmak isteyen bir kişinin uğrayacağı ilk yerdir.

Halis Turgut CİNLİOĞLU, vefatına kadar olan dönem içinde bu kütüphanesini halkın hizmetine açmıştır. Vefatından sonraa manevi evladı Mehmet Ali CİNLİOĞLU tarafından geliştirilmiş ve bir dönem, 1993-2002 yılları arasında, Taşhan’da varlığını sürdürmüştür.

Kütüphane, Mehmet Ali CİNLİOĞLU’nun özverili çabalarıyla 2009 yılından bu yana Kültür Apartmanında hizmet etmeye devam etmektedir.

  Tokat Yeşilırmak Özel Lisesi;
1947 yılında Tokat Yeşilırmak Özel Lisesi adı ile açılan lisenin kuruluşuna emeği geçmiş olup 1949’da resmi lise olan bu eğitim kurumunda da hizmet vermiştir.

  Tokat Gençler Birliği Spor Kulübü;
Sadece eğitimde yer almayan Halis Turgut CİNLİOĞLU, 1926-1927 senelerinde yeşil sahalarda savunma oyuncusu olarak top koştururken Tokat Gençler Birliği Spor Kulübü’nün de kurdu.

1. Bölüm "Tokat'a Adanan Bir Ömür; Halis Turgut CİNLİOĞLU"

      3. Bölüm “ Milli Mücadele Yıllarında Tokat ve Halis Turgut CİNLİOĞLU ”      
  Milli Mücadele Yılları
  Basın Hayatı
  Yayınlanmış ve Yayınlanmayı Bekleyen Eserleri

 Hasan AÇIKEL  Tokattan.net
    Facebook.com/mehmet.cinliogluo      Önder NASIRLIEL, "Halis Turgut CİNLİOĞLU hayatı ve eserleri", 2012  

Tokat'a Adanan Bir Ömür; Halis Turgut CİNLİOĞLU

Hiç yorum yok
Tokat ve ilçelerine katma değer katan, yaşadıkları dönemde bulundukları şehirlere izler bırakan, tarihi, kültürel ve sosyal hayata yön veren figürleri paylaşacağımız araştırma haberlerimize devam ediyoruz. Tokat tarihiyle ilgili bir çok önemli esere imza atmış, Tokat’ta ilk özel pansiyonun açılmasında, Tokat'taki ilk lisenin açılmasında, Tokat müzesinin ilk kuruluşunda etkin rol almış Tokat tarihinin en önemli ismi; Eğitimci, Yazar ve Tarih Araştırmacısı Rahmetli Halis Turgut CİNLİOĞLU'nu rahmet ve saygı ile anarken hayatına dair notların 1. Bölümünü sizlerin istifadenize sunuyoruz.

  “ Milli Mücadele’mizin birinci kaynağı konumundadır. Tokat ile ilgili yazılmış önemli kaynakların altında hep onun ismi yazılı idi. Tokat’la nerede bir tarih konusu varsa orada Halis Cinlioğlu vardı. Tokat Müzesi’nin kuruluşu, Tokat Halkevi’nin açılışı, Tokat İl Yıllıkları, Tokat tarihini tanıtan önemli eserler, tamamıyla onun emeği geçmiş önemli tarihi hizmetlerdir. Onun elinin ve emeğinin değmediği alan adeta yok gibidir. O, sadece bir tarihçi değildir. Aynı zamanda hayırsever bir halk adamı, hayatını öğrencilerine harcamış fedakar bir eğitimcidir. Tokat’ta ilk özel öğrenci pansiyonu açmasının arkasında eğitimci yönün kadar hayırsever bir işadamı olması yatmaktadır... Bugün anlatılması gerekirken unutulmuş, unutulmaya yüz tutmuş bir destanın kahramanıdır. İşte bu çalışmanın hazırlanış gerekçelerinden biri de “vefa”dır. Yukarıda da söylemeye çalıştığım gibi yaptıklarıyla, eserleriyle tarihin tozlu sayfaları arasında unutulmayı hiç de hak etmeyen biridir, Sayın CİNLİOĞLU.” bu sözler 2012 yılında hazırladığı "Halis Turgut CİNLİOĞLU hayatı ve eserleri" tez çalışmasıyla "Tokat'a Adanan Bir Ömür; Halis Turgut CİNLİOĞLU" yazısı dizimize de kaynaklık eden Eğitimci Önder NASIRLIEL'e ait.

Tokat tarihiyle ilgili bir çok önemli esere imza atmış, Tokat’ta ilk özel pansiyonun açılmasında, Tokat'taki ilk lisenin açılmasında, Tokat Halkevi’nin açılışında, Tokat İl Yıllıklarının hazırlanmasında ve Tokat müzesinin ilk kuruluşunda etkin rol almış bir şahsiyeti eskilere hatırlatmak, yenilere tanıtmak için yola çıkıyoruz.

Tokat tarihinin en önemli ismi; Eğitimci, Yazar ve Tarih Araştırmacısı Rahmetli Halis Turgut CİNLİOĞLU'un hayatına dair notların 1. Bölümü sizlerle…

Ailesi ve Doğumu
  1901 senesinde Tokat’ta Behzat Çayı kenarında 2 katlı bir evde dünyaya gelen Halis Turgut CİNLİOĞLU, nüfus olarak Horuç Mahallesine kayıtlıdır. Babası Emir Balzade Abdulvahap Efendi, annesi Fatma Hanım’dır.
Halis Turgut CİNLİOĞLU,
1901 yılında Tokat'ta dünyaya gelen Halis Turgut CİNLİOĞLU, İdadi öğreniminden sonra Maarif Vekâleti’nin açtığı sınavı kazanarak tarih öğretmeni oldu ve Tokat’a atandı. 

Gazi Osman Paşa Lisesi, Kız Meslek Lisesi ve Öğretmen Okulu’nda 40 yıl tarih öğretmenliği yaptı. 1959’da emekli oldu. Öğretmenliğinin yanı sıra Tokat ve çevresi ile ilgili tarihsel çalışmalar yaptı. Tokat tarihiyle ilgili bir çok önemli esere imza attı. Tokat yıllıklarının hazırlanmasında, Tokat’ta ilk özel pansiyonun açılmasında, Tokat'a ilk lisenin açılmasında, Tokat müzesinin ilk kuruluşunda etkin rol aldı. 

Çeşitli yerel gazete ve dergide yayımladığı çalışmalarını daha sonra kitaplarda topladı. Cinlioğlu çeşitli konularda 7.000’in üzerinde kitabı içeren kitaplığını 1956’da genel kullanıma açtı. Ölümünden sonra da bu uygulama sürdürüldü. 

31 Mayıs 1982’de vefat eden CİNLİOĞLU, Tokat Şeyhi Şirvani Mezarlığına defnedilmiştir.

Başlıca Eserleri: 
1. Ulusal Savaşta Tokat (1936), 
2. Osmanlılar Zamanında Tokat (4 cilt, 1941-1950-1951-1973), 
3. Tokat Vilayeti Meşhurları (1950), 
4. Tokat’ta İrtica Hareketleri ve Bugünkü İrtica Meselesi (1951). 
Muhlis ve Emine’den sonra aileye katılan ikinci erkek çocuk, üçüncü evlattır. Kendisinden sonra Ziynet adında bir kardeşi daha doğmuştur. Babası Abdulvahap Efendi’nin eşi Fatma Hanım’ın ölümüyle, Abdulvahap Efendi vefat etmiş olan kardeşi Osman Nuri Bey’in hanımı Naime Sündüs hanım ile evlenmiş ve bu evlilikten de kardeşi Ragıp adında erkek kardeşi dünyaya gelmiştir.

İlk soyadı ASARKAYA olan Halis Turgut Bey Asarkaya soyadını Tokat’a bağlı Üçgözen Köyü’nde bulunan Asarkaya Tepe’sinin isminden esinlenerek almış, daha sonra bu soyadı, ailenin lakabı olan günümüzde de kullanılan CİNLİOĞLU olarak değiştirilmiştir.

Çocukluk Yılları
  Halis Turgut CİNLİOĞLU’nun çocukluk yılları, Turhal yolu üzerinde bulunan bugün büyük bölümü Toprak Su Araştırma Enstitüsüne ait çiftliğin bağ evinde geçer, Ailesi, çiftliklerinin gelirleriyle Halis Bey ve kardeşlerine rahat bir yaşam sunar.

Tokat’ta yayılan tifo salgını Halis Bey’in çocukluk yıllarının dispanser, doktor ve hastane yollarında geçmesine neden olmuş, evladının sağlığına bir türlü kavuşamaması annesi Fatma hanımı çok üzmüş, o dönem nefesi kuvvetli bir kadına götürmeye bile itmiştir. Götürdükleri Hoca hanım "Çok güzel bir çocuk. Halis adının yanına Turgut ismini de koyarsanız, hayırlı ve bahtı açık olur" deyince Halis isminin yanına Turgut da eklenerek uzun yıllar kullanacağı ve bugün de bilinen Halis Turgut CİNLİOĞLU ismi ortaya çıkmıştır. Lakin Nüfus kaydına Turgut isıni geçmemiştir.

Belediye meclisi üyesi olarak görev yapan, Rumeli ve Anadolu’nun dört bir yanındaki işgallere karşı kurulan Müdafaa-i Hukuk cemiyetinin Tokat şubesinin 2. Başkanlığı görevini de yürüten Babası Abdulvahap EfendiHalis Turgut'u, çocukluğuna rağmen, vatanının işgaline karşı yürütülen bu haklı mücadelede yanına almış. Halis Turgut'ta haberci olarak bulunduğu toplantılarda topladığı bilgileri babasına ulaştırmıştır.

Öğrenim Hayatı
  İlk ve orta öğrenimini Tokat’ta tamamlayan Halis Turgut CİNLİOĞLU, Tokat İdadi Okulun Kısmi Umumi Şubesi’ne devam ettiği yıllarda dini ilimler, hesap, coğrafya, hat sanatı, hendese, cebir, usfıl-ü defter, resim ve müzik dersleri aldı. Okulunda çalışkanlığı ve titizliğiyle öğretmenlerinin takdirini alırken çalışma disiplini ve zamanı doğru kullanma yöntemleriyle de dikkatleri çekmişti. Savaş yılları nedeniyle yüksek öğrenimine devam etme fırsatı bulamadı. Milli mücadelenin yaşadığı o çetin yıllarda Tokat Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nde yer aldı, çeşitli vazifeler üstlendi.

Okumayı çok seven Halis Turgut CİNLİOĞLU, işgal yıllarında Tokat’tan geçen Alman askerlerine özenerek Almanya’ya gitme hayali kursa da babası bu fikre olumsuz cevap verdi. Ama o, dilekçe ile yetkili makamlara başvurdu. Ama, askerliği yapmadığı için başvurusu reddedildi.

26 Ağustos 1924 tarihinde Harp Okulu’na gitti ve zabıt vekili (asteğmen) olarak 14 Temmuz 1929 tarihinde askerlik görevini tamamladı. II. Dünya Savaşı nedeniyle 5 Haziran l 940’ta sefer görev emriyle yeniden askere çağrıldı, 1 yıl sonra 19 Haziran 1941‘de tekrar terhis oldu.

Aile Hayatı
  Halis Turgut CİNLİOĞLU, hiç evlenmedi. Evlenmemesini ise şu 3 sebebe bağladı; kız kardeşinin evliliğinin başarısız olması, babasının yengesi ile evlenmesi ve yurttaki görevi sebebiyle öğrencilerle ilgilenmesi ve o çocukların hepsini kendi çocuğu olarak görmesi.

Halis Turgut CİNLİOĞLU,  l 960’ta yanına okutmak için aldığı Mehmet Ali AYDIN’ı 197l’de mahkeme kararı ile evlatlık olarak aldı ve Mehmet Ali Cinlioğlu bugün babasının mirasını taşıyabilmek için elinden geleni yapmaktadır.

Ve Vefatı
  Halis Turgut CİNLİOĞLU, 1981 yılında 80 yaşında akciğer kanseri hastalığına yakalandı. 6 ay Ankara’da tedavi görmesine rağmen hastalığın ilerlemesi nedeniyle sonuç alınamadı ve 31 Mayıs 1982’de saat 10.10’da hayata gözlerini kapadı.

Tokat Şeyhi Şirvani Mezarlığına defnedilen Halis Turgut CİNLİOĞLU'nun vefatı üzerine bir dönem yazı yazdığı Türk folkloru dergisi,  CİNLİOĞLU'na hitaben bir yazı kaleme aldı. Yazıda şu ifadelere yer verildi;
"Halis Turgut CİNLİOĞLU’nu Kaybettik Haziran ayının birinci gününde değerli tarihçi, yazar, gazeteci ve halkbilim araştıımacısı Halis Turgut CİNLİOĞLU’nu kaybettik. 

O, sadece bugünkü kuşağın değil, yaşı yetmişe merdiven dayamış her Tokat’lının hocası idi. Binlerce öğrenci yetiştirdi. Emekliye ayrılalı bir hayli zaman geçmesine rağmen, 5000 ciltlik özel kitaplığı ile dileyenin yardımına koştu. Aslında o, bütün ömrünü Tokat’a ve Tokatlıya vakfetmiş, iyilikseverliği ile nadir yaratılışlı bir insandı. Yalnız Tokatlıya mı? Bu şehre gelen her yabancı bilim adamı, mutlaka ona başvurur, müşkülünü onun yardımı ile çözerdi. Biz bu tür örnek kişilere “temel İnsan” deriz. CİNLİOĞLU, bu benzetmenin en belirgin örneği idi. Onu çok arayacağız. Yeri kolay kolay dolduıulamayacaktır."

2. Bölüm "Tokat'ın İdealist Eğitimcisi; Halis Turgut CİNLİOĞLU"

      2. Bölüm “ Tokat'ın İdealist Eğitimcisi; Halis Turgut CİNLİOĞLU ”      
  İlk Görev
  Öğretmenlik Yılları 
  Ve Tokat'a Hizmetleri

 Hasan AÇIKEL  Tokattan.net
    Facebook.com/mehmet.cinlioglu      Önder NASIRLIEL, "Halis Turgut CİNLİOĞLU hayatı ve eserleri", 2012  
Okumadan Geçme
© Tüm hakları saklıdır
2016-2022 Tokattan.net