Responsive Ad Slot

SÖYLEŞİLER

Söyleşi

Saffet Emre TONGUÇ, Hürriyet'te Tokat’ı Yazdı

Rehber ve Sunucu Saffet Emre TONGUÇ, Hürriyet Gazetesi'nin Seyahat ekindeki köşesinde “Yolunuz hiç Tokat'a düştü mü?” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Tokattan.net | Saffet Emre TONGUÇ, Hürriyet'te Tokat’ı Yazdı
G
erek mesleki, gerek şahsi ilgisinden dolayı 100'e yakın ülkeye seyahat eden, Türkiye Turist Rehberleri Birliği tarafından 2005'te "Türkiye'nin En Çok Seyahat Eden Rehberi", 2006 yılında ise "Yılın Seyahat Yazarı" olarak ödüllendirilen Seyahat Yazarı, Fotoğrafçı, Rehber ve Sunucu Saffet Emre TONGUÇ, Hürriyet Gazetesinin Seyahat ekindeki köşesinde Yolunuz hiç Tokat'a düştü mü? başlıklı bir yazı kaleme aldı. TONGUÇ, yazısında: Eğer “Bir gün yolum düşerse görürüm” diye düşünüp şimdiye kadar hiç planlarınız arasına almadıysanız, hatanızdan hemen dönün derim. Tokat’ın sakladığı değerler, keşfetmeye değer." ifadelerine yer verdi.

Saffet Emre TONGUÇ, gerek mesleki, gerek şahsi ilgisinden dolayı 100'e yakın ülkeye seyahat etti. Türkiye Turist Rehberleri Birliği tarafından 2005'te "Türkiye'nin En Çok Seyahat Eden Rehberi" seçildi. 2006 yılında ise "Yılın Seyahat Yazarı" olarak ödüllendirildi. Hürriyet gazetesinin Seyahat ekinde ve Voyager dergisinde düzenli yazılar yazan TONGUÇ'un yazıları aynı zamanda Hillsider, Gezi Traveler, Boğaziçi, Maviology, Asklepios, Elit gibi yayınlarda da yer aldı.

Seyahat Yazarı, Fotoğrafçı, Rehber ve Sunucu Saffet Emre TONGUÇ, Hürriyet Gazetesinin Seyahat ekindeki köşesinde 3 Aralık 2017 Pazar günü “Yolunuz hiç Tokat'a düştü mü?” başlıklı bir yazı kaleme aldı.

"Tokat’ın sakladığı değerler, keşfetmeye değer." ifadeleriyle birlikte Tokat'a dair ayrıntıları paylaşan TONGUÇ, köşe yazısında şunları okuyucuya aktardı;
Geçenlerde sosyal medyada bir espri konusu ilişti gözüme; euro ve dolardaki yükselişten yakınılarak “Türk gezginler Instagram’da anca Tokat’tan paylaşım yapar” deniyordu. Mevzu espriden ibaret olsa da biz Anadolu kentlerini fazla hafife alıyoruz galiba diye de düşünmeden edemedim. Tamda bu nedenle bu hafta da Tokat’ı yazmak istedim size. Eğer “Bir gün yolum düşerse görürüm” diye düşünüp şimdiye kadar hiç planlarınız arasına almadıysanız, hatanızdan hemen dönün derim. Tokat’ın sakladığı değerler, keşfetmeye değer.

Tokat Karadeniz ve Akdeniz arasındaki geçiş yolu üzerinde. Konumu nedeniyle geçmişte çok önemli bir kentmiş. Tarih sahnesine ilk olarak 7 bin yıl önce çıkmış. Hitit, Helen, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı Tokat’ta yaşayan medeniyetlerden bazıları… Bu kültürel zenginlik şehrin dokusuna yansımış elbette ama maalesef takip edilecek somut izlerin çoğu bugüne ulaşamamış. Mevlana’nın Tokat’a gitmek gerek. Çünkü Tokat’ta insan ve iklim mutedil” dediği şehri, Evliya Çelebi öyle bir anlatmış ki okuyan tüm Tokatlıların gururunun okşanacağı kesin: 
Bu havası hoş şehrin dört tarafında bahçe ve bostanlar, içinden sular akar. Her bağında birer köşk, havuz, fıskiyeler ve çeşitli meyveler bulunur. Halk zevk ehlidir. Gariplerle dostturlar, kin tutmaz, hile bilmez, yumuşak huylu insanlardır. Cami, saray, köşk ve imaretleri o kadar sağlam ve güzel olur ki buralara girenler hayran olur. Bu eski ve tarihi şehir alimler konağı, fazıllar yurdu ve şairler yatağıdır.
Sezar’dan Kazıklı Voyvoda’ya
Tokat’ta 3 önemli kale var; ikisi tarihe damga vuran iki ayrı isimle anılıyor. M.S. 5. yüzyılda yapılan Tokat Kalesi şehirdeki en eski yapı. Drakula olarak bilinen bizim ise Kazıklı Voyvoda olarak andığımız, tarihin en acımasız yöneticilerinden 3. Vlad’ın (Tepeş) esir tutulduğu yer olmuş. Zile Kalesi ise 2100 yıl önce efsane imparator Jül Sezar’ın Pontus ordusu ile yaptığı savaştan büyük bir zaferle çıkışının tanığı. Sezar’ın kazandığı zafer sayesinde Roma, Anadolu’nun tek hâkimi olmuş. Sezar’ın asırlardır popülerliğinden hiçbir şey yitirmeyen o meşhur sözü söylediği yer de Zile olmuş: Veni, vidi, vici! Yani; geldim, gördüm, yendim! Savunma mimarisine ve taş yapılara meraklıysanız, Niksar Kalesi’ni de listenize alın.

Gök Medrese’de Tarihin İzleri
Tarihi 1277’ye dayanan Gök Medrese’nin içinde Tokat Müzesi var. Şehrin zengin kültürel geçmişine dair izleri görmek için ziyaret edilmeli. İçinde Eski Tunç Çağı’ndan Osmanlı’ya kadar uzanan geniş bir döneme ait eserler var. Mavi seramikler ve Roma İmparatoru Diocletian zamanında Hristiyan olduğu için öldürülen Aziz Christina’nın balmumundan yapılmış heykeli en dikkat çekici bölümler.

Yöresel El Sanatları Taş Han’da
Gök Medrese’yi gezdikten sonra hemen yanındaki görkemli Taş Han’da alın soluğu. Diğer adı Voyvoda Han, 1631 yılında yapılmış. 20. yüzyılın başına kadar Ermeni tüccarlar tarafından kullanılmış. Geçirdiği restorasyon ile yöresel el sanatlarına ev sahipliği yapan bir çarşıya dönüştürülmüş. Seyahatlerinizden anı ürünleri ile dönmeyi seviyorsanız, doğru adres.

Saat Kulesi’nin Parası Halktan 
Anadolu’daki tarihi saat kuleleri bulundukları şehirle simgeleşir; birçoğunun da özel bir hikâyesi vardır. Tokat’ın saat kulesi de özellikle gece ışıklarıyla hoş bir görüntü sergiliyor. 2. Abdülhamit’in tahta çıkışının 25. yılı için 1902’de inşa edilmiş. 33 metrelik yüksekliğe sahip kule saray tarafından değil bizzat halktan toplanan paralarla yapılmış.

Tellakların Okulu Ali Paşa Hamamı
Tokat’ın hamamları ulusal üne sahip! Şehir merkezindeki meydanda yer alan 1572’den kalma tarihi Ali Paşa Hamamı, bence içlerinde en güzeli. Kurşun kubbesinden dışarıya taşan küçük pencereleriyle mimari açıdan öne çıkıyor. Bu hamamın bir özelliği de Türkiye’nin dört bir yanına yayılan Tokatlı tellakların mesleklerini öğrendikleri yer olması.

Görkemli Konaklar
Tokat, gurur kaynağı Gazi Osman Paşa’nın adını, 1992 yılında açılan üniversitesine ve şehrin en merkezi caddesine vermiş. Buraya kadar anlattığım Ali Paşa Hamamı, Gök Medrese, Taş Han bu caddenin üzerinde. Aynı güzergâhta bir önemli yapı daha var; 19. yüzyıldan kalma Latifoğlu Konağı. Üst kattaki erkekler ve kadınlar için ayrı ayrı yapılmış salonları ve araç-gereçle dolu mutfağı ilgi çekici, bir uğrayın derim.

Doğadaki Hazine Ballıca Mağarası 
Pazar ilçesinden Akdağ’a giden yolda yer alan Ballıca Mağarası, sadece Tokat’ın değil ülkemizin önemli doğal varlıklarından biri. Oluşum yönünden dünyanın en zengin ve en güzel mağaraları arasında kabul ediliyor. İçi; sarkıtlar, dikitler, sütunlar, damlataşlar ve damlataş havuzları, mağara gülleri ile soğan sarkıtlarıyla dolu. 684 metre uzunluğa ve 94 metre yüksekliğe sahip.

NE YENİR? 
Tokat’ın en meşhur yemeği kentle aynı adı taşıyan kebabı... Özelliği tüm malzemelerin Tokat’tın yerel ürünleri olması. Kullanılan et ve kuyruk yağı, bölgede yetiştirilen Karayaka koyunlarının 6-9 aylık erkek kuzularından alınıyor. Temel sebzeler patlıcan, biber ve domates; sadece mevsiminde kullanılıyor. O yüzden kışın şehre yolunuz düştüğünde arasanız da Tokat Kebabı bulamıyorsunuz. Tokat kebabının şişleri ve ocağı da özel…

Bat da Tokat mutfağının olmazsa olmazı. Sulu kıvamdaki bu yemek, Tokat’tın meşhur asma yaprakları eşliğinde yeniyor. Adını da yaprağın yemeğe batırılarak yenmesinden alıyor. Tokat’a gittiğinizde alınacaklar listenize; kiraz, üzüm, cevizli sucuk, salamura yaprak ve Zile pekmezini ekleyin. Çöreklerini ve simidini de tatmadan dönmeyin. ....

 Hasan AÇIKEL  Tokattan.net
 Tokattan.net-Eyüp GÜR
 Hurriyet.com.tr
 Saffetemretonguc.com.tr

Hiç yorum yok

Yorum Gönder

Okumadan Geçme
© Tüm hakları saklıdır
2016-2022 Tokattan.net