Responsive Ad Slot

SÖYLEŞİLER

Söyleşi

İskefsir'den Reşadiye'ye Bir İlçenin Kuruluşu

1664 yılında Erzurum Vilayetinin Şarki Karahisar sancağına bağlı iken daha sonraları Sivas Vilayetine bağlanan İskefsir nahiyesi, 1906 yılında Sivas Valisi Reşit Akif Paşa'nın talimatı ile bugünkü yerinde ilçe olarak kurulmuş ve İskefsir olan adı, Sultan Mehmet Reşat adına ithafen Reşadiye olarak değiştirilmiştir. Cumhuriyetten sonra Tokat vilayetine bağlanan Reşadiye'nin kuruluş hikayesini Reşadiye'li Prof. Dr. Ali Rıza ATASOY'un kaleminden derledik.
1
664 yılında Erzurum Vilayetinin Şarki Karahisar sancağına bağlı iken daha sonraları Sivas Vilayetine bağlanan İskefsir nahiyesi, 1906 yılında Sivas Valisi Reşit Akif Paşa'nın talimatı ile bugünkü yerinde ilçe olarak kurulmuş ve İskefsir olan adı, Sultan Mehmet Reşat adına ithafen Reşadiye olarak değiştirilmiştir. Cumhuriyetten sonra Tokat vilayetine bağlanan Reşadiye'nin kuruluş hikayesini Reşadiye'li Prof. Dr. Ali Rıza ATASOY'un kaleminden derledik.

  1664 yılında Erzurum Vilayetinin Şarki Karahisar sancağına bağlı iken daha sonraları Sivas Vilayetine bağlanan İskefsir nahiyesi, 1906 yılında Sivas Valisi Reşit Akif Paşa'nın talimatı ile bugünkü yerinde ilçe olarak kurulmuştur. İskefsir olan adı ise Sultan Mehmet Reşat adına ithafen Reşadiye olarak değiştirilmiştir.

Cumhuriyetten sonra Tokat vilayetine bağlanan Reşadiye'nin kuruluş hikayesini Reşadiye'li Prof. Dr. Ali Rıza ATASOY kaleme almıştır. ATASOY, 1950 yılında yayınlanan ve Reşadiye ile ilgili bilinmeyenleri kaleme aldığı "Tokat Reşadiye İlçesi Halk Kitabı" adlı kitabında ilçenin kuruluşunu şu şekilde paylaşmaktadır;
1906 (1322) senesi ilkbaharında o zaman Sivas vilayetine bağlı olan Şarki Karahisar Sancağı Mutasarrıfı Çerkez Cevat Bey, Sivas vilayetinden aldığı emir üzerine yanında Mesudiye Kazası Kaymakamı Sırrı Bey, Tabur Ağası Ahmet Bey, Mesudiyeli Ali Çavuşzade İsmail Bey, Kızılcaviran Köyünden Celepzade Ethem Efendi (Atasoy), Hacı Osmanzade Şükrü ve Kamil Efendiler, Yağsıyan Köyünden Müderris Salih Hoca, Feslek Köyünden Kösezade İsmail Efendi, Çengi Bağından meşhur Şehremini Rıdvan Paşa’nın Ağası Hızırzade Ahmet Ağa, Bozçalı Köyünden Hacı Ağabeydinzade Abdullah Efendi vesair (diğer) civar köylerin eşraf ve ahalisi (önde gelenler ve halkı) hazır olduğu halde Kelkit ırmağının sağ kıyısında ve köprübaşında çamlarla süslenmiş bir tepenin eteğinde kâin (olan) az meyilli ve ufak dikenlerle örtülü sahada kasabanın kurulmasına karar verilmiştir. Kazanın tesisinden (kurulmasından) evvel burada Yağsıyan Köyünden Müderris Salih Hoca, halkın yardımıyla kerpiçten yaptırdığı bir medrese vardı.
Bu mahallin (yerin) yeni teşkil olunacak kazanın ortasına tesadüf etmesi (denk düşmesi), burasının boş hali bir yer olması, büyük bir nehrin kenarından bulunması, her mevsimde geçit vermeyen bu nehrin üzerindeki köprünün burada bulunması, buraya on dakika mesafede sıcak su kaplıcalarının bulunması ve burada her senenin ilkbaharında “Çermik Panayırı” adıyla bir ay devam eden büyük bir panayırın kurulması ve bu panayır sebebiyle halkın buraları tanıması ve alışkanlığı, bahusus şarka (en çok da doğuya) doğru uzanan Kelkit Vadisi’ni takip eden yol üzerinde bulunması ve bu yolun her mevsimde işlek ve kar tutmaması, Niksar ve Koylehisar kazalar ve bunların kaleleri arasında bulunması gibi müsait (uygun) şartlar göz önünde tutularak şehrin bu mahalde kurulmasına karar verilmiş ve 1906 tarihinde (1322) “İskefsir kazası” adıyla bir kaza kurulmasına iradei seniye (padişah kararı) çıkmıştır.

Tekrar söyleyelim ki Sultan Reşat zamanı saltanatında çok eski bir isim olan İskefsir adı değiştirilerek şimdi Tokat Vilayetine bağlı Reşadiye kazası adıyla anılmaktadır.

İskefsir nahiyesinin kazaya tahvil [dönüştürme] sebebine gelince: İskefsir nahiye ve köylerinin Mesudiye kaza merkezinden çok uzak olduğundan buralarda hükümet nüfuzu yerine bir takım mütegalibe nüfuzunun kaim (zorbaların etkinliğinin geçerli) olduğu ve bahusus (en önemlisi) kış mevsiminde hiçbir yerinden geçit vermiyen Kelkit ırmağının üzerinde bulunan köprünün burada bulunması ve köprübaşını tutan eşkıya veya tütün kaçakçılarının vaziyete hâkim oluşu gibi şeyler idi.

Bu vaziyetleri yakından inceliyen o tarihte Sivas valisi bulunan Reşit Akif Paşa vilayet dâhilinde birçok mütegalibeleri (zorbaları) uzak yerlere nakletmek ve hükümet nüfuzunu tesis maksadile (etkisini oluşturmak amacıyla) pek çok icraat ve ıslahat (uygulama ve yenilik) yapmış ve bu icraatı arasında bu kazanın tesisini tensip ederek (kararlaştırarak) padişahın, iradesini istihsal (kararını elde) etmiş ve kaza merkezinin intihabı (seçimi) ile faaliyete geçmesi için Kara hisar mütasarrıflığına ve Hamidiye kaymakamlığına tebligat (yazılı bildirme) yapmıştı. 

İskefsir nahiyesini ihtiva eden (oluşturan) köylere ilâve olarak civar Niksar, Koylehisar ve Hafik kazalarından yeni kaza merkezine yakın ve fakat bağlı bulundukları kazalara uzak bulunan münasip (uygun) bir takım köyleri de halkın arzu ve dilekleri tatmin edilmek suretile alınarak İskefsir kazası tesis olunmuş ve hemen faaliyete geçilerek ilk kaymakam tayin edilmiştir.

Kelkit nehri kenarında bir sathı mail (meyilli arazi) üzerinde bir imar planı dâhilinde büyük adalar ve parsellere ayrılarak geniş düz caddeler, meydanlar, hükümet konağı, mektep cami çarşı ve pazar yerleri ve mahalleler gösterilmek suretiyle 1906 (1322) de inşaata başlanmıştır. İşbu planın kopyesi tapu sicil muhafızlığındadır."

 Hasan AÇIKEL  Tokattan.net
 Foto Kerem, Reşadiye
 Metin GÜRDERE, 20 YY Tokat I. Cilt
 Tokat.gov.tr

Hiç yorum yok

Yorum Gönder

Okumadan Geçme
© Tüm hakları saklıdır
2016-2022 Tokattan.net