Responsive Ad Slot

Hamam etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hamam etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

İbrahim BEYAZIT | Tokatlılar nasıl hamamcı oldu?

Hiç yorum yok
Tokattan.net | İbrahim BEYAZIT | Tokatlılar nasıl hamamcı oldu?
T
okat denilince aklınıza birçok şey gelebilir, Tokat kebabı, üzüm bağları, tarih, yöresel oyunlar, yazmacılık, doğa...

Ama birçok insan Türkiye'nin her köşesinde bulunan hamamların birçoğunun neden Tokatlılar tarafından işletildiğini bilmez.

Tokat'a yolunuz düştüğünde muhakkak gidilmesi gereken yerlerin başında hamam gelmeli. Ali Paşa Hamamı (1572), Pervane Hamamı (1277), Paşa Hamamı (1437) hizmet veren eşsiz tarihi yapılardır.

Hamamlar, ibadet ve temizliğin buluştuğu yerler olarak bilinir çünkü; hamam camilerin yanında veya yakınında kurulurdu. Selçuklulardan, Osmanlı'ya ve günümüze kadar hamamcılık bir gelenek, meslek olarak yaşatılmaktadır. Bu durum hamam kültürünün Tokatlılar için köklü bir geçmişinin mirasıdır. Türklerin kendilerine vatan edindikleri Anadolu’daki Roma hamamlarını kolayca benimsemeleri ve dönüştürmelerinde İslamiyetin temizliğe özel bir anlam atfetmesi ve en temel ibadetlerinden biri olan namazla birlikte paralel bir bedensel temizlik zorunluluğu olması yatmaktadır. Bu nedenledir ki hamamın Türk kültürüne girişini kolaylaştırmıştır.

Tokat'ta Roma, Bizans, Danişmentli, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde yapılmış hamamlar ve hamam kalıntıları hali hazırda mevcuttur. Tokat'taki tarihi yapılar içerisinde hamamlar nüfusa oranla bir hayli fazladır. Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi ne göre Tokat'ta 12 hamam vardır. Bu tarihi hamamların bir kısmı günümüzde hala kullanılmaktadır. Hamamların bazıları ise harabeye dönmüş durumdadır.

Osmanlı'da bir meslek el değiştiriyor
Türk hamam geleneği asırlar boyu yaşatılmıştır ve Anadolu'da hangi hamamın kapısı aralasanız bir Tokatlı tellak bulmanız kaçınılmazdır. Osmanlıdan bu yana gelen Türk hamam geleneğinin devamını sağlama ve işletmede Tokat ahalisinin önemli bir payının olduğu kaçınılmaz bir gerçektir. Günümüzde Tokatlıların adlarının hamamlarla anılması ise bir devri kapatan Patrona Halil isyanına kadar dayanıyor. 

Beyazıt Hamamı, İstanbul’da Türk hamam mimarisinin bugün ayakta kalabilmiş mimari nisbetlerin âhengi bakımından en gösterişli örneğidir.

2. Beyazıt zamanında yaptırılan İstanbul'un en büyük hamamlarından olan Beyazıt Hamamının işletmecisi isyancı 'Patrona' lakaplı Halil idi. Beyazıt Hamamı erkekler ve kadınlar kısımlarına sahip bir çifte hamamdır. Yan yana olan kısmen taştan inşa edilmiş bu iki bölümün büyük kubbeli soyunma yerleri cadde kenarında olmakla beraber erkekler kısmının yüksek sivri kemerli bir taçkapı karakterinde olan girişi caddeye açılmaktadır.

III. Ahmed döneminde Osmanlı Batıyla yakın ilişkiler kurmuş bazı reform girişimlerinde bulunulmuştur. Lale devri, 1718 yılında padişah III. Ahmet ve sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa döneminde başladı. Pasarofça Antlaşması ile başlayan bu dönemde birçok yenilikler yapıldı. Yirmisekiz Çelebi Mehmet Efendi'nin oğlu ile Macar asıllı İbrahim Müteferrika'nın yardımı ile İstanbul'da ilk matbaa kuruldu. Yangın söndürmek için kurulan ilk modern kurum olan Tulumbacı Ocağı ise Gerçek Davud Ağa tarafından kuruldu. 

Lale Devrinde hamam işletmelerinde Arnavutların etkisi vardır. Hamamlar en mahrem alanlar olmakla birlikte en gizli, önemli işlerin konuşulduğu yerler olarak da kullanılmaktaydı. Bu sebeple hamam işletmelerinin güvenilir insanların olması hem can güvenliği hem de mahremiyetin korunması açısından önemli bir meslekti.

Hz. Mevlana'nın "Tokat'a gitmek gerek , Çünkü Tokat'ta insan ve iklim mutedil" diye övdüğü tek şehirdir. 

Patrona Halil Arnavut kökenli, Beyazıt Hamamında işletmeci ve tellak olarak çalışmaktaydı. Halil'e hamam işletmeciliği görevi Osmanlı Padişahı III. Ahmed tarafından verilmişti.

Lale devrinde organize edilen cinayetler genelde hamamlarda işlenmeye başlanmıştır. Hamamlarda silah, bıçak gibi savunulacak şeyler olmadığından insanlar çaresizce öldürülmekteydi. Bu durumu fırsat bilen Patrona Halil, tellakları ayarlayıp istediği kişileri boğduyor veya farklı tekniklerle rahat bir şekilde öldürtebiliyordu. Böylece cinayetler, isyanlar kontrol edilemez bir hale gelmiş ve süreç Lale Devri padişahı III. Ahmed'i tahtan indirmeye kadar gitmiştir.

Lale devrinin bitmesinde neden olan Patrona Halil İsyanı, III. Ahmed'i tahtan indirmiştir. İsyan sonrasında tahta geçen I. Mahmud kontrolü ele aldıktan sonra isyancıları, hamamcıları ve tellakları cezalandırıp, İstanbul ve Anadolu'daki hamam işletmelerini Tokatlılara vermiştir.

I. Mahmud'un vatanını satmayan güvenilir insanlara ihtiyacımız fermanına karşılık, vezirlerin önerisiyle günümüze kadar devam eden hamamların işletmeciliği ve tellaklık mesleği artık Tokatlıların olmuştur.

Dünya siyasi tarihine damga vuran ve üç kıtada hüküm süren Osmanlı İmparatorluğu birçok milleti sınırları içinde barındırmış, her dönemde olduğu gibi Tokatlılar en güvenilir teba olmayı başarmıştır.  Tokatlılar, 21 yy. Türkiyesi'nde binlerce yıllık bir mesleği Anadolu'nun her köşesinde yaşatmayı ve itibar kazandırmayı başarmıştır. Bugün Edirne'den Kars’a, Samsun'dan Hatay'a kadar her bölgede bulunan hamamlarda Tokatlı hamam işletmecisi veya tellak bulmak bizim için gurur kaynağıdır..


   İbrahim BEYAZIT  Araştırmacı Yazar
 
 Tokattan.net
  ibrahimbeyazit60@gmail.com


Yazarın Diğer Yazıları
Okumadan Geçme
© Tüm hakları saklıdır
2016-2022 Tokattan.net