Responsive Ad Slot

SÖYLEŞİLER

Söyleşi

İbrahim BEYAZIT | Saklı Cennet Kaz Gölü

Geçmişte hastalıkları, ölümleri ve pis kokuları ile birçok kez kurutulması gündeme gelen Tokat'ın saklı cenneti Kaz Gölü'nün bilinmeyen hikayesi.
Tokattan.net | İbrahim BEYAZIT | Saklı Cennet Kaz Gölü
T
okat, Yeşilırmak deltasının bereketli toprakları üzerinde kurulmuş olan şehirdir. 14 devletin, 5 beyliğin hüküm sürdüğü 6000 yıllık derin bir tarihi vardır bu şehrin. Hatti, Hitit, Frig, Roma, Bizans, Danışmendli, İlhanlı, Selçuklu ve Osmanlı Devleti’nin siyasal, ekonomik, kültürel zenginliğini barındırmaktadır. Her dönemde olduğu gibi devletlerin ilgisini çeken  verimli topraklar, Tokat çevresinin 1398’de Osmanlı egemenliğine girmesiyle akarsular, maden alanları, verimli tarım arazileri ve ovalar artık Osmalı’nın himayesine katılmıştır. Zile Ovası, Niksar Ovası, Erba Ovası ve Kazova Tokat’ın en bilinen verimli tarım arazilerindendir.

  Kazova, Tokat il merkezinin batısından başlayıp Turhal ve Zile ovalarına doğru giderek genişleyen çöküntü ovasıdır. Yaklaşık 30.000 hektarlık araziye sahiptir. Yeşilırmak sularıyla, ovaya can suyunu vererek, çeşitli tarımsal faaliyetlerin yürütülmesini sağlamıştır. Kazovada iklim olarak Karadeniz ve İç Anadolu’nun etkileri görülmektedir. Her yıl domates, ayçiçeği, üzüm, buğday, elma, şekerpancarı, biber gibi çok sayıda sebze ve meyve üretimiyle büyük gelir kaynağı sağlamaktadır. Kazova eski dönemlerden beri yerleşim yeri olarak kullanılmıştır. 

İlk çağlarda Kazova için "Dazimonitis" ismi kullanılmıştır. Kazova eski dönemlerden beri yerleşim yeri olarak kullanılmıştır. İlk çağlarda Kazova için "Dazimonitis" ismi kullanılmıştır. 

Eski Çağ’ın meşhur coğrafyacısı Amasyalı Strabon Kazova için; 
Kaynakları Pontus’ta olan İris (Yeşilırmak), Pontus’taki Komana (Gümenek) şehrinin ortasından ve verimli bir ova olan Dazimonitis (Kazova)’ten batıya doğru akar

 demiştir. 

Ünlü Türk gezgini Evliya Çelebi ise Kazova için şunları söylemiştir; 
Kaz Ovası Tokad’a bir konakdır. Gayetü’l-gâye ganimetli bir diyardır. Asıl Kaz Ovası kasabası Tokat şehri hâkinde (toprağında) 150 akçelik kazadır. Kethüda yeri, serdarı, camisi, han ve hamamı, suk-ı muhtasarı vardır. Bu Kazova’dan Tavukçu Köprüsü geçilerek Tozanlu Nehri’ne ve ondan Tokad şehrine varılır. Eski İnepazarı [bugün Tokat Pazar ilçe merkezi] Kazova hâkinde Tokad’a karib 150 akçelik kazadır. Sipah, kethüdayeri, serdarı ve bir mamur hanı var. Kazova’ya gayet karibdir. Buradan bir konakda (Turhal) Kalesi’ne varılır. Dimorta [bugün Tokat Pazar ilçesine bağlı Üzümören beldesi] kasabası Amasya Sancağı hâkinde, Amasya’ya karib hass-ı vüzeradır. 150 akçelik kaza olup kethüda yeri, serdarı, camisi, hanı, hamamı, çarşı ve pazarı vardır. Gürcüköy de bu mahalle karibdir. Kasaba misal bin haneli mamur köy olup haftada bir kere azim pazarı olur. Allah-ı alem mürûr-ı eyyâm ile bu köy şehr-i azim olacakdır. Dört çevresi mamur ve abadan kurra ile arastadır. Turhal Ovası Kaz Ova’ya muttasıldır ve yolumuz üzerinde Arıkova [Artukova] ile de meşadır.

Bataklıktan Cennete Kaz Gölü

  Bataklıklar her dönemde devletlerin yoğun mücadele alanları olmuştur, bu mücadelenin farklı gerekçeleri olmuştur. Bataklıklar ordunun geçiş güzergahındaysa kurutulmuştur. Bataklıklar ordunun geçişini geciktirmekteydi ve bunun için sorun oluşturuyordu. Bataklıkların kurutulmak istenmesindeki bir başka amaç da bataklıkların etrafa yaydığı kötü kokuların önlenmesiydi. Bataklıklar birtakım hastalıkların çıkmasına sebep olmaktaydı, sivrisineklerin neden olduğu, halk sağlığını tehdit eden sıtma hastalığı bataklıklardan yayılmaktaydı. 

Tokat sınırları içinde irili ufaklı çok sayıda göl ve bataklık mevcuttu. Göller balıkçılık için geçim kaynağı oluştururken, bataklıklar salgın hastalıkların yayıldığı ve çevreye kokuların yayıldığı merkezlerdi. Özellikle yaz aylarında sıcağında etkisiyle Kaz Gölü’nden gelen kokular insanları çok rahatsız etmekteydi. Kazova’da da sıtma vakaları yaygın bir şekilde baş göstermiş, çok sayıda insan sıtmaya ve uyuza yakalanmıştı. Çok sayıda da hayvan ölümleri görülmüştür. 1870 yılında Kaz Gölü’nün ve Kazova bataklığının kurutulması kararlaştırılmıştı. Tokat’taki bataklıklar da kurutulduğunda hem sıtma kaynakları ortadan kalkacak hem de geniş ve verimli tarım arazileri elde edilmiş olacaktı.  Kaz Gölü’nün bataklığı kurutulması ve Pazar Köyü’nden akan nehrin göle bağlanması ve etrafının ağaçlandırılması kararı alınmıştır ancak proje hemen hayata geçirilememiştir. 

Sivas Vilayeti Umumi Meclisi 1870 senesinde Kaz Gölü bataklığının kurutulması amacıyla İstanbul’daki hükümet organlarına ilk müracaatını yapmıştır lakin sonuç alınamamıştır. 

Bab-ı Ali tarafından Sivas Valisi Mehmed Memduh Bey, Mirliva Ziya Paşa başkanlığındaki bir heyet 20 yıl sonra 1890-1892 yılları arasında tekrar Kaz Gölü bataklığının kurutulması gündeme gelmiştir. Tokat sancağında gölden hastalıkların yayıldığı, ölümlerin olduğunu koku ve pis suların tarımı olumsuz etkilediğine ve maliyet olarak 450.000 kuruş nakit gerektiği, bunun 150.000 kuruşunun Tokat Belediyesi ve Ziraat Bankası’ndan karşılanmasının planlandığı bir rapor hazırlanmıştır. Belirli dönemlerde bataklıktan kurtulmak için projeler yapılsa da çözüme kavuşturulamamıştır, geçici önlemlerle kalmıştır. 1940 yılında kadar çözüme kavuşturulamayan Kaz Gölü Bataklığı Cumhuriyet döneminde yapılan çalışmalar sonrasında kontrol altına alınmıştır. 1966 yılında Yeşilırmak’ın taşkın yapan su alanları önlemek için tahliye alanı açılmış, göl kurutulan alanları köylüce tarım alanı olarak kullanıma sunulmuştur. 

Göl, Kazova adının verildiği Tokat'ın bu bereketli topraklarının ortasında parlayan bir yıldız gibi adeta. 

Doğa Koruma ve Mili Parklar Genel Müdürlüğü tarafından 2007 yılında kuş gözlemcileri için göl kenarında bir ziyaretçi ve iki kuş gözetleme kulesi kurulmuştur. 

Turhal ve Pazar ilçe sınırları dahilinde bulunan Kaz Gölü, yerli ve göçmen kuşların yuvalanma, kuluçkalaşma alanıdır. 108 çeşit kuş türü yaşam kaynağıdır. Kuşlardan bazıları; Saksağan, Kara Leylek, Ak Leylek, Angıt, Alacabalıkçıl, Gri Balıkçıl, Ak Kuyruksallayan, Büyük Beyaz Balıkçıl, Sutavuğu, Sakarmeke, Elmabaş, Kamışçın, Batağan, Saz Bülbülü, Karatavuk, Ördek türleri, Kaz türleri, Çulluk, Serçe, Sığırcık, Kızıl gerdan, Söğüt Serçesi, Kara Kızılkuyruk, Kızkuşu, Çıkrıkçın, Çıvgın, Çayır İncirkuşu gibi türlerdir. Bu eşsiz doğa zenginliği her dönemde ziyaretçilerini ağırlamaktadır. 

   İbrahim BEYAZIT  Yazar
 
 Tokattan.net
  ibrahimbeyazit60@gmail.com


Yazarın Diğer Yazıları

Hiç yorum yok

Yorum Gönder

Okumadan Geçme
© Tüm hakları saklıdır
2016-2022 Tokattan.net